30 Ekim 1918 TERHİS EDİLEN ASİ TÜRK ORDUSU !!!!!!
"Rüesayi Memurini Mülkiyenin ekseriya müelevvin olduklarını tecrübe göstermiştir.İçlerinden en hamiyetli olanlar bile daima Askeri Kumandanlara imtisalden başka bir şey yapmamıştır."
9 Aralık 1919 GAZİ MUSTAFA KEMAL PAŞA
30 Ekim 1918 Montros Mütarekesi,Asil TÜRK Milletine karşı yapılan en büyük Hiyanetlerden biridir.Şanlı TÜRK tarihinde TÜRK Devletini yönetenlerin tarih sayfalarına kazıdığı en büyük kara "zül"dür !!
Bu kara hiyanet mütarekesi(teslimiyet) imzalandığında Kahraman TÜRK Ordusu'nun 400 bin kişilik bir Askeri kuvveti vardır.Ancak tarihi Şanlı Kahramanlıklarla dolu TÜRK Orduları 1900 lü yıllardan 1918 yılına kadar VATAN topraklarının dört bir tarafında yüzlerce Cephelerde binlerce "iç hiyanetler"e rağmen kahramanca savaşarak milyonlarca ŞEHİT verdi.Balkanlar,Kafkaslar,Kuzey Afrika(Mısır,Libya,Tunus,Cezayir),Ortadoğu(Irak,Suriye,Arabistan,Yemen,Filistin,Sudan)..
30 Ekim 1918 Tarihinde TÜRK Ordusu'nun mevcudiyeti;
İSTANBUL:Başkomutanlık Karargahı ve Erkanı Harbiye
2.ORDU Adana
3.ORDU İstanbul
5.ORDU Gelibolu
6.ORDU Musul
7.ORDU Racu
8.ORDU İzmir
9.ORDU Kars
Mevcut Personel : 400000
Ve 5 Kasım 1918 ;o zamanlar onlara Düvel-i Muazzama da denilen İtilaf Devletleri ki gerçek kimlikleri ezeli TÜRK düşmanları topyekün Haçlılardır.İtilaf Devletleriyle yapılan Mütareke(teslimiyet)gereği, TÜRK Ordularının 1.ci terhis Kararnamesi mevcut Hükümet tarafından çıkarılarak Sultan Vahidettin tarafından imzalanarak yürürlüğe girdi ve hemen erlerin onda dokuzu terhis edilerek evlerine gönderilmeye,lağvedilen Ordu Birliklerinde Silahlar ve mühümmatlarında Barış Elçileri ilan edilen İtilaf Devletleri (Haçlılara)Subaylarına teslim edilmeye başlandı.
Niye?Barış gelmişşş,demokrasi gelmişşş YAA!!
Daha 3 sene önce Çanakkale'de "Vurulmuş tertemiz alnından yatan"250 bin Kahraman ŞEHİTlerimiz tertemiz kanları Kabirlerinde akarken ne yazık ki İstanbul Hükümeti ve Erkanı Harbiye(Genelkurmay Başkanlığı) teslim oldu !!Veee 13 Kasım 1918 Salı günü sabahın alaca karanlığında 466 yıllık TÜRK Payitahtı İSTANBUL,Ezeli TÜRK düşmanları HAÇlıların özellikle denk getirdikleri SALI günü 72 parça HAÇLI Donanmasıyla işgal edildi.3 sene önce topla tüfekle Çanakkale'den giremedikleri TÜRK Yurduna kara vicdanlı adamların imzaladıkları"kağıt parça"larıyla salına salına çöreklendiler,çöreklendirildiler.
Ancaakkk bu kayıtsız şartsız teslimiyete karşı çıkan bazı ORDU Komutanları,emirlerindeki erlerin terhisini ve silahların düşmana teslimini yerine getirmediler.
6 Kasım 1918 de İngiltere Akdeniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Calthorpe'nin,İstanbul Hükümeti'ne talimatıyla Yemen,Asir,Bağdat,Musul,Gazze,Mekke,Medine'deki Komutanlara "Ateşkes imzalandığını,derhal emirlerindeki erleri terhis etmelerini ve kendilerininde en yakın İngiliz Birliklerine giderek teslim olmalarını"emrini gönderdi.Ancak Komutanlar "teslim olmayı"reddettiler.Bunun üzerine 1 Ocak 1919 da İstanbul Hükümeti 2.Terhis Kararnamesini yürürlüğe koydu.Silahlarını teslim etmeyen Komutanlara"İmzalanan Barış(!)anlaşmasına uymalarını,derhal erleri terhis ,silahları teslim etmelerini aksi takdirde en ağır şekilde cezalandırılacaklarını"içeren emir telgrafları gönderildi !!
Ve tabii ki daha sonra ki aylarda Medeni Haçlıların insanlığa getirdiği"demokrasi ve özgürlük"lere karşı çıkan bu itaatsiz Subaylar gereken cezaları aldılar!Bölük bölük Malta Adasına tutsak olarak gönderildiler.
İlk tutuklanan en yüksek rütbeli Komutan 6.cı ORDU Komutanı Ali İhsan Sabis Paşa Haydarpaşa'da Trenden iner inmez 2 Mart 1919 gecesi silahlı İngiliz Askerleri tarafından derdest edilerek (buraya dikkat)yıllar önce İstanbul'a yerleşen Moda'da oturan ve Eczacı olan Fransız La Fontaine'e teslim edildi..Meğer normal yaşamda Eczacı olan bu Fransız İngiliz İntelligence(İstihbarat)Servisine mensup İngiliz İstihbarat Subayıydı.Ancak onu Moda'lılar,yıllar önce Türkleri çok sevdiği için(!)İstanbul'a yerleşen dost(!)bir "Eczacı"olarak biliyorlardı !!!YAAAAA...İşte böyle !!
Ve pek tabiidir ki O Avrupa hayranı,tek dişi kalmış medeniyet hayranı İstanbul Gazeteleri; iri puntolarla tutuklanan ORDU Kumandanı haberini pek büyük necip haberlerle verdiler !!!Şimdi ki torunların o günkü dedeleri....Zaten yıllardır yazıyorlarmış"Bu ORDU hantal,bu ORDU Yeniçerilere döndü,bu ORDU derhal ıslah edilmeli,bu ORDU değilmiymiş ermeni vatandaşlara zulmeden,zaten bu ORDU yüzünden girilmişmiş Cihan Harbine,bu ORDU derhal lağvedilerek Avrupai olmalıymış mış mış mış"Ancak Babıali yokuşunda çöreklenmiş birinci kuşak"yerli misyonerler"in kaleminden TÜRK Yurduna çöreklenen İşgal Kuvvetlerine karşı tek satır bile yoktu.Onlara göre Muhteşem Düveli Muazzama dostluk için,barış için gelmişti!!YAAAA...İşte böyle..
VEEE...Türkiye İmparatorluğu'nun ORDU Teşkilatı,30 Ekim 1918 tarihinin akabinde hızla çok kısa bir süre içerisinde ORDU Karargahları lağvedilerek Kolordulara dönüştürüldü.Yani artık TÜRK ORDUSUNDA Ordu Komutanları Orgeneraller olmayacaktı.Tutuklanan itaatsiz(!)Subaylar:
Kars 12.Tümen Kumandanı Albay Ali Rıfat bey,Batum 5.Tümen Kumandanı Albay Mürsel bey,KAFKAS ORDU Kumandanı Nuri Paşa,ŞARK Ordular Grup Kumandanı Halil Paşa(1916 yılında Irak'ta Haçlı Ordularına karşı kazanılan Muhteşem"Kutülamare"Zaferinin Kumandanıdır.
.9.ORDU Kumandanı Yakup Şevki Paşa,Samsun ve havalesi Kumandanı Refet Paşa,İSTANBUL Jandarma Kumandanı Ali Sait Paşa,Erkan-ı Harbiye (GenelKurmay)eski Kumandanı Cevat Paşa,Erkan-ı Harbiye 1.Şube Başkanı Yarbay Basri Saran bey,Yarbay Ali(Çetinkaya)bey,Askeri Doktor Esat Paşa,Müşir Şakir Paşa,Topçu Miralayı Cevat bey,Erkan-Harp Miralayı Mahmut Kamil bey ve devam eden listeler!!YAAA..İşte böyle.
1919 yılına girerken;
TÜRK ORDULARI'nın yeni Teşkilatlanması ,
1.Cİ KOLORDU : 49.cu ve 60.cı Tümen -EDİRNE
3.CÜ KOLORDU :5.ci ve 15.ci Tümen -SİVAS
12.Cİ KOLORDU :11.ci ve 41.ci Tümen -KONYA
13.CÜ KOLORDU :2.ci ve 5.ci Tümen -DİYARBAKIR
14.CÜ KOLORDU :55.ci ve 61.Tümen -TEKİRDAĞ
15.Cİ KOLORDU :2.ci,9.cu,12.ci Tümen -ERZURUM
17.Cİ KOLORDU :56.cı ve 57.ci Tümen -İZMİR
20.Cİ KOLORDU :23.cü ve 24.cü Tümen -ANKARA
25.Cİ KOLORDU :1.ci ve 10.cu Tümen -İSTANBUL....
...................................................................................................
SÜREÇ:
Tarih 16 Mart 1920 İstanbul Fındıklı'da bulunan Meclis-i Mebusan Meclis Muhafız Kıtası Kumandanı,Meclis Salonuna girerek toplantı halindeki Mebuslara(Milletvekili)"Bir İngiliz Müfrezesinin içerdeki Kuvvaci Mebusları teslim almaya geldiğini"bildirdi...
17 Mart 1920 ,bütün İstanbul Gazetelerinin birinci sayfalarında O Düvel-i Muazzama dedikleri İşgal Kuvvetleri Komutanı imzalı tebligat yayınlanıyordu.İşte o tebligattan bazı hükümler :
"Mütarekenin aktini müteakip İtilaf Devletlerine bir vazife terettüp etti.
İşte bu vazife,Osmanlı memleketlerinin bütün ahalisinin cinc ve mezhep farkı olmadan,gelecekteki saadetlerini,gelişmelerini,ikdisadi ve ictimai hayatlarını sağlayacak bir sulhün temellerini atmaktan ibaretti.Sulh Konferansı bu vazifeyi yapmakla meşgulken,firari İttihat ve Terakki erkanının fikirlerini yaymakta bulunan bazı kimseler(Milli Teşkilat)müstear ismi altında bir tertip kurarak Padişah ile Merkezi Hükümetin emirlerini hiçe saymakla harbin elim neticeleriyle büsbütün tükenmiş olan ahaliyi,askerlik için toplamak,çeşitli halklar arasında nifak çıkarmak,milli iane bahanesiyle halkı soymak gibi fiillere cür'et ettiler.Ve bu vechile ile sulh değil,adeta yeni muharebe devrini açmaya teşebbüs ettiler.
Bu teşviklere ve tahriklere rağmen sulh konferansı devam etti ve nihayet İstanbul'un Türk İdaresinde kalmasına karar verdi.İş bu karar Osmanlıların kalblerini müsterih edecektir.Ancak İtilaf Devletleri bu kararlarını Bab-ı Aliye'ye tebliğ ettikleri zaman,icrasının ne gibi şartlara tabi olduğunuda ihtar eylediler.
İş bu şartlar,Osmanlı Vilayetlerinde bulunan Hristiyanların hayatlarını tehlikeye maruz bırakmamak ve bugün İtilaf Devleri ile müttefiklerinin Askeri Kuvvetleri aleyhinde durmaksızın yapılmakta olan hucümlara son vermekten ibarettir.Merkezi Hükümet bu ihtara gayet iyi niyet göstermiş isede,asilerden mütevekkil Milli Teşkilat müstear adı altında hareket eden şahıslariyazık ki teşvik ve tahriklerinden vazgeçmediler....................................
Merhametli,medeni "özgürlük ve demokrasi"için gelen Haçlı Orduları'nın tebligatının devamının ennn merhametli barışsever demokratik bölümlerinden;İtilaf Devletlerinin niyeti Saltanat ve Hilafet Makamının nüfuzunu kırmak değil,akseine Osmanlı İdaresinde kalacak memleketlerde o nüfuzu kuvvetlendirip,tahkim etmek.Bu nazik zamanda,müslim olsun gayri müslim olsun herkesin vazifesi,kendi işine gücüne bakmak,Asayişin sağlanmasına hizmet etmek(buraya özellikle dikkat),Osmanlı Devletinin enkazından yeni Türkiyenin ihdası için son bir ümit cinnetleriyle mahvetmek isteyenlerin iğfallerine kapılmamak ve hala da Saltanat Merkezi kalan İstanbul'dan verilecek emirlere itaat etmektir.Yukarıda zikrolunan asi Milli Teşkilat vehimlerine katılan şahısların bazıları İstanbul'da yakalanarak tabii kendi fillerinden ve daha önce ve daha sonra o fiillerin neticesi olarak vukuu melhuz ahvalden mesul tutulacaktır"..........................
SÜREÇ :
O dönem birilerinin Düvel-i Muazzamaları olan Haçlıların terhis ettirdikleri TÜRK ORDUSU,Komutanları Subayları ve hatta Cephelerde beraber savaştıkları kendi silah arkadaşlarının kendi Kumandanlarının ihbarlarıyla yakalattıkları, Nemrut kürt Mustafa Paşa Divan-ı Harb Mahkemelerinde yargıladıkları Bekirağa Bölüğü de denilen Harbiye Nezaretinin Askeri Hapishanesi zindanlarına atıldılar bölük bölük kumandanından mülazimine..Topladılar,topladılar ama yinede çokk korktular!NİYE?Ya bu TÜRKLER Mapushane Zindanlarının duvarlarını yıkarda çıkarlarsa !!!Doldurdular alacakaranlıklarda,İşgal Kuvvetleri Savaş Gemilerine taşıdılar bölük bölük ESİRLER ADASI'da denilen MALTA ADASI ASKERİ HAPİSHANELERİNE Zindanlarına !!Binlerce yıldır asla bileğini bükemedikleri BU ASİ ORDU'yu tamamen dağıttıklarını ve ohhhh artık yüzyıllarca onlara O HAÇLILARA kök söktüren ve onlara O HAÇLILARA göre barbar,asi TÜRK ORDULARIndan kurtulduklarını,barbar TÜRKleri zincirlediklerini sandılar !!!!DI....
SONUÇ:
""Onlara o ecnebilere,bizi daha iyi öğrenmelerini öğreteceğiz!Onları bizimle müsavi kimseler gibi konuşmaya mecbur edeceğiz.Onların önünde hiç bir zaman başımızı eğmeyeceğiz.Son ferdimiz kalıncaya kadar onlara karşı koyacağız ve onların o mel'un medeniyetleri başlarında parçalanıncaya kadar onlara mukavemet edeceğiz."
Kasım 1918 GAZİ MUSTAFA KEMAL PAŞA
Tarihten kara zül sayfalar !!
Tabii ki anlayana !!
Saygıyla
Gülsev Eyüboğlu İrhan
21 Haziran 2011
EBEDİ BAŞKOMUTAN(BAŞBUĞ)GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder