TARİHTEN TOZLU SAYFALAR
GülsevEyüboğlu
23 Aralık 2006
YABANCILAR MÜLK SATIŞLARI !..
Türk Osmanlı İmparatorluğu Avrupa Birliğine girmek için 3.kasım 1839
da Batılı Devletlerle Gülhane Hatt-ı Şerifi diye anılan anlaşma
imzaladı.Bu anlaşmayla Batılı Devletlere verilen güvenceler 18.şubat
1856 yılında,Hatt-ı Hümayun anlaşmasıyla onaylandı.
3.kasım 1839 Gülhane Belgesinin en önemli maddelerinden biri
"yabancılara mülkiyet edinme izni"idi.O günlerin AB komiseri Fransız
Jeanne Morel;kendileri için çok önemli olan mülk satışı maddesinin,çok
büyük yerel direnişlerle karşılaştıkları için ancak 27 yıl sonra
18.şubat 1856 da güçlü Türk Hükümetinin gayretiyle yürürlüğe
konulabilmiştir.
AB Komiseri Jeanne Morel'in bu madde hakkında Batılı Devletlere
sunduğu rapor;
1-Yabancılara;tüm imparatorluk toprakları üzerinde yeni yasalara
ve yeni polis yönetmeliklerine uyarak"toprak mülkiyeti edinme
izni"verilecektir.Bu büyük bir maddi ilerlemeye yol açmak
demektir.Ama,Türkiye'de;toplumsal ve siyasal açıdan sonuçlarının neler
olacağının şimdilik araştırılması güç bir sorundur.
2-Avrupa karasının coğrafi sınırları;öyle anlaşmalarla
kararlaştırılmış sınırlardan oluşamaz.Marmara Denizi'nin iki yakası
arasında öyle sıkı bir çıkar ortaklığı vardır ki bunun için her iki
yaka da aynı güvence ve yasalara bağlı olmalıdır.Bu,Afrika ve Asya
mülkleri bir kez politik olarak Avrupa'ya katıldıktan
sonra;birilerinin gelip onun dengesini bozmasından,altüst etmesinden
artık hiç korkulmasın.Ama Türk İmparatorluğunun tanzimatı(düzene
sokulması) ne yazık ki uzun ve zahmetli bir iş olacaktır.Bu Tanzimat
azar azar sızılarak yapılacaktır.
3-Biz yabancılar;Hatt-ı Hümayun imzalanana kadar
Türkiye'den;imparatorluk içinde mülkiyet hakkı elde edememişlerdir.
4-Türk'ler;bu geniş ve verimli toprakların yer altı ve yerüstü
zenginliklerini maalesef değerlendirememekte ve yabancılara mülk
iznide vermedikleri için geri kalmışlardır.Onlardan daha bilgili
Avrupadan gelip yerleşecek kolonilere;Türk Hükümeti büyük ümitlerle
bakıyor.Hükümete göre Türkiyenin ilerlemesi buna bağlıdır.Bu da bizim
için çok sevindiricidir.
5-Nitekim Türk Hükümetine,İstanbul'a çağırdıkları Prof.Bay
Heuschling şöyle öğüt verdi."O kadar uzun zamandan beri yabancılara
tanınmayan bu doğruda mülk edinme,şimdi yaptığınız bu anlaşmayla(
18.şubat 1856 Hatt-ı Hümayun) tüm Avrupalıların bilimleriyle ve
sermayeleriyle Türkiye'ye ve tarım çalışmalarına o kadar
elverişli.Ziyaret yada üzerinde yerleşmeye gelen yabancılar;o kadar
konukseverlik,vicdan özgürlüğü ve alışveriş özgürlüğü bulmaları için
bu olanakları sağlayan bu toprağa akın etmelerine vesile olacaktır."
AB Komiseri Jeanne Morel'in 1850 li yıllarda yazdığı bu raporlar
demek ki bugünün AB komiserleri tarafından noktasına virgülüne
dokunulmadan uygulamaya konuldu.
Sonuç:1839 Gülhane ve 1856 Hatt-ı hümayun anlaşmalarıyla;koskoca
Türk Osmanlı İmparatorluğunu AB üyesi yapacak olan bugünün
Batılılarının dedeleri,1839 yılından başlayarak Osmanlı Hükümetleriyle
birlikte uyum içinde koskoca İmparatorluğu Tanzimat(düzene
koyma-uyum)yasalarıyla tanzim ettiler.1839 yılından 75 yıl sonra 1914
yılında tüm güçleriyle Çanakkale'ye dayandılar.Çanakkale'yi
geçemediler.Ama yine çok uyumlu çalıştıkları Osmanlı Hükümetleriyle
elele vererek tek kurşun atmadan 1919 yılında 550 yıllık Türk
Payitahtı(Başkent) İstanbul'u ve tüm Türk topraklarını güneyden kuzeye
doğudan batıya işgal ettiler.Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ün
Başkomutanlığında TÜRK bu sefil planı yıktı darmadağın etti.Ancak ne
garip tesatüftür ki tam 100 yıl sonra mayıs ve Haziran 1939 yılında
İngiltere ve Fransa ile İnönü tekrar ticaret anlaşmaları
yaptı.2006-1939=67 yıl ve bugün yine Avrupalılarla
uyum(Tanzimat)yasaları bitirilmek üzere.Hemde Tanzimat Fermanları
anlaşmalarının tıpkısının aynısı.ATA larımız tarih tekerrürden
ibarettir dediler.
"Gün ola,harman ola"
Saygılarımla Gülsev Eyüboğlu İrhan
TANRI TÜRKÜ KORUSUN-NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
--
"TÜRK ULUSUNUN DÜZENİNİ BOZMAYA YÖNELEN ÇABALAR BOĞULMAYA
MAHKUMDUR.BÜYÜK TÜRK ULUSU,KENDİSİNİN VE VATANININ YÜKSEK ÇIKARLARI
ALEYHİNE ÇALIŞMAK İSTEYEN BOZGUNCU ALÇAK YURTSUZ VE ULUSSUZ
BEYİNSİZLERİN GİZLİ VE AÇIK KİRLİ EMELLERİNİ ANLAMIYACAK VE ONLARA
HOŞGÖRÜ GÖSTERECEK BİR ULUS DEĞİLDİR"
MAREŞAL GAZİ MUSTAFA
KEMAL ATATÜRK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder