ATATÜRK...MANDACILAR VE ABD | Düzenle |
ATATÜRK....MANDACILAR VE ABD....
Türk Wilsoncular Birliği;
Kurucular;Halide Edip,Yunus Nadi,Ahmet Emin Yalman,Celal Nuri,Necmettin Sadak,Velid Ebuzziya5.Aralık 1918
Tarihli ABD Başkanı Woodrow Wilson'a gönderilen dilekçe metni 8 Başlık altında toplanmıştı.
1)-Padişahlığın korunarak meşruti Hükümet şeklinin aynen sürdürüleceği,
2)-Nisbi seçim sistemi ne geçilerek,azınlıkların tüm haklarının sağlanacağını,
3)-Maliye,Tarım,Sanayi,
4)-ABD li uzmanların ABD li Başdanışmana bağlanacağını,
5)-Adelet sisteminde kesinlikle reformlar yapılması gerektiğini ve bu reformların ABD li Başdanışmanın belirleyeceği ülkelerden getirtilecek hukukçulara yaptırılacağını,
6)-Jandarma ve Polis Teşkilatlarının,ABD li Başdanışmanın ve onun seçeceği kişilerin yönetimine bırakılacağını,
7)-Osmanlı Türk Devletinin her ilinde yerel yönetimlerde(Belediye Teşkilatlarında) reform yapacak bir ABD li Müfettiş ve ona bağlı uzmanların bulundurulacağını,
8)-Devlet Yönetmeyi çok iyi bilen ABD gibi büyük bir ülkenin;Osmanlı Türk Devletini yönetimi altına almayı ve gelişmemiş geri kalmış Türkleri eğitmesini ve ABD Yönetiminin(Mandasının) 25 yıl devam etmesi gerektiğini(yani 1943 yılına kadar)ama durum düzelmezse mandanın uzatılmasını gerektiğini,
Bu ana maddelerle talep edildi.
1940 lı yıllarda başlatılan ve devam eden ABD ile ikili anlaşmalar;Cumhurbaşkanı İsmet İnönü döneminde,1918 li yıllarda ABD den istenilen mandacılık aynen yürürlüğe konulmuştur.
1900 lü yıllardan 1918 li yıllarda;Osmanlı Türk Devleti yönetimindeki yetki sahibi Devlet adamları,üst düzey komutanlar ve Saray ileri gelenleri tamamen ABD Mandasından yana idiler.
Ahmet İzzet Paşa,Mahmut Paşa,Esad Paşa,Cevat Paşa,Ahmet Rıza Bey,Ali Kemal Bey,Mehmet Ali Bey,Damat Ferit Bey ve Devletlu Padişah VI.Mehmet(Vahidettin)..
Osmanlı Ayan üyesi Çürüksulu Mahmut Paşa;Büyük Devletlere(ABD,İngiltere,
O dönem Vakit Gazetesi yazarı Ahmet Emin Yalman Bey;marazi bir tutkuyla ABD Mandasını savunuyordu.21.Temmuz 1919,25 Ağustos 1919 tarihli makalelerinde;Gazi Mustafa Kemal Paşa ve onunla yola çıkanları,maceracılar,Devlete karşı gelen isyancılar ve gafil çeteler olarak yazıyordu.Artık dünyada hiç bir hükmü kalmayan egemenlik davalarının ve milliyetçiliklerin marazi hastalıklar olarak görüyordu.Toprak bütünlüğünün korunmasını isteyenlerin akılsız komitacılar olduğunu ama ABD Mandasının gelmesiyle bütün büyük sermayedarların geleceğini,Osmanlı Devletinin ticari ve ekonomik serbest pazar olacağını gururla yazıyordu.Ahmet Enin bey;gururla "Amerikan Üniversitesinde dört yıl okudum.Amerikalıları çok iyi yanırım.Amerikan Mandasının Osmanlıyı kurtaracağı gibi İngiltereninde isteği doğrultusunda problemleri çözeceğini ve hemde Osmanlı topraklarına artık sahipsiz mal gibi bakılmayacağını dünyaya gösterecektir."diyordu.
Gazi Mustafa Kemal Paşanın yanında İstiklal Savaşı önderi konumunda olan üst düzey Paşalar bile Batıcılığın ve ABD Mandacılığının etkisi altındaydılar.Hüseyin Rauf Paşa,Ali Fuat Paşa,Rfet Paşa,İsmet Paşa.
Mondros Anlaşmasının imzalanmasından hemen sonra İsmet Paşa;Kazım Karabekir Paşaya yazdığı mektupta",Amerikan Milletine başvurulursa çok yayarlı olacaktır.Dniliyor ki ve bende tamamen bu fikirdeyim,bütün ülkeyi parçalamadan ABD nin mandasına bırakmak yaşayabilmek için tek çare gibidir."
Refet Paşa;"Bizim ABD Mandasını istememiz,vicdanları sömüren İngiliz mandasından kurtulmak ve hiç bir ülkeyi rahatsız etmeyen milletlere büyük saygı gösteren ABD yi kabul etmektir.Beşyüz milyon borcu olan,yıkık,verimli toprağı olmayan,on onbeş milyon geliri olan bu millet dış yardım alamadan yaşayamaz."
Hamidiye Kahramanı Albay Hüseyin Rauf Bey"Tehlike altındaki ülkemize karşı,en tarafsız ülke durumunda olan Amerikanın korumasını kabul etmek zorundayız.Ben bu fikirdeyim."
20.Kolordu Komutanı olarak Batı Cephesinin başında olan Ali Fuat Paşa;14 Agustos 1919 tarihinde Gazi Mustafa Kemal Paşaya çektiği telgrafta;"Ahmet Rıza,Ahmet İzzet,Cevat,Reşat Hikmet,Reşit Sadi,Kara Vasıf,Halide Edip gibilerden gelen mektuplar Amerikan Mandasını desteklemektedir.Bu himayeyi kabul etmenin tüm parti ve derneklerin ortak görüşüdür."diyerek devam eder."Sivas Kongresinde bir an evvel alınacak kararların Amerikalılar gitmeden bu zatı arkadaşlar kendilerine bildirilmesini istiyorlar ve Amerikalıları oyalalıyarak gitmelerini geçiktirmeye çalışıyorlar.Amerikalılar;
ABD Mandasını isteyenler,çok etkili bir politik propagandayla İstanbul daki tüm çok satan gazeteleri aracılığıyla "Ancak ABD Mandasının ülkeyi yıkımdan kurtaracağını"yazdırıyorlar ve çok büyük kampanya yürütüyorlardı.ABD aslında istihbaratcı olan Louis Browne başkanlığında sözde gazateciler olarak Sivas a bir kurul gönderiyor delegelerle yoğun temaslar kurarak hem sivasta kongre öncesi delegeleri ABD Mandası yönünde karar almak için etkilemeye çalışıyorlar ve kongreler öncesi tüm anadoluda büyük ve geniş propagandalar yürütülüyordu.
Gazi Mustafa Kemal Paşa;çük büyük gayretlerle etrafındakilere mandacığın kesin hiyanet olduğunu geceli gündüzlü anlatıyordu.Tek çözümün "Türk Milleti ya kendini kendini kurtaracak yada tek kurşunu kalana kadar Bayrağının altında savaşa savaşa yok olacaktır."kararlılığıyla mücadele etti.Sonradan kendi saflarında yer alan Paşaları ikna etti.
Ancak,işbirlikçileri,sahte yurtseverleri doğrudan düşman grubuna koydu.Vatan satıcılar olarak gördüğü bu kişileri hiç affetmiyor ve onlara karşı son derece sert davranıyordu.
Nutuk'tada yer verdiği bir telgrafı;Ali Galip Bey aracılığıyla milli mücadeleye karşı devamlı engelleme ve karşı örgütleme içinde olan Dahiliye Nazırı Adil Beye çekti.Telgraf;
"Alçaklar,caniler!Düşmanla birlik olup millete karşı haince düzenler tuzaklar kuruyorsunuz.Milletin gücünü ve iradesini kırmaya gücünüzün yetmeyeceğine kuşkum yoktur.Fakat,Vatana ve Millete karşı haince ve bütün gücünüzle uğraşacağınıza bugüne kadar inanmak istemiyordum.Aklınızı derhal başınıza toplayın."
Saygılarımla
Gülsev Eyüboğlu
NE ..MUTLU..TÜRKÜM..DİYENENE
İNADINA...SONSUZA ....KADAR...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder