İŞTE BU GÜNLEERRRRRR !!!!!!!!!!!!!!
Gülsev Eyüboğlu
18 Ekim 2007
"Bazı şeyler vardır ki,kanunla emirle düzeltilebilir.Ama
bazı olaylarda vardır ki;kanunla emirle ,milletçe omuz omuza
boğuştuğunuz halde düzelmezler.Adam,fesi atar şapkayı takar ama
alnında fesin izleri vardır.
Siz,sarıkla dolaşmayı yasaklarsınız,hiç kimse sarıkla
dolaşamaz,ama o kişilerin başındaki görünmeyen sarıkları yok
edemezsiniz.Onunla sadece boğuşursunuz.Yeni bir zihniyet yeni bir
ahlak yerleşinceye kadar boğuşmaya devam edersiniz.
VEEE..SONUNDA BAŞARILI OLURSUNUZ."
1933-GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK;
NASIL BAŞARILI OLDULAR???
1-29.Ekim 1923 Cumhuriyetimiz kuruldu.
Vatanımızda taş taş üstünde bırakmayan işgalciler ve işbirlikçileri
yenildi.Ama Asil TÜRK Milleti belkide tarihinin en acı günlerini
yaşıyordu.Şehirler,kasabalar ve hatta köyle yakılıp
yıkılmış.Tarlalardaki ürünler bile yok
edilmişti.Açtılar,çıplaktılar,
dimdikdi.Asil TÜRK Milleti,Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK e
güveniyordu.Önce "iç göç"hareketlerinin önlenmesi için Sanayi
tesisleri kuruldu.Iğdır-Nazilli-Malatya-
Ereğli-İzmit-Kayseri-
2-Batılıların;sermayeleri olmadığı için bağımsızlıklarını
koruyamayacaklarını söylediği TÜRK DEVLETİ Türkiye Cumhuriyeti;bütün
dünyanın hayretle dolu bakışları Sivil Havacılıkta çok büyük başarıya
ulaştılar.Artık Uçak yapıyorlardı.8 kişi kapasiteli yolcu uçakları
ihracatını ilk Danimarkaya yaptılar.Uçak üretimini Makine Kimya
Enstitüsü MKE gerçekleştiriyordu.Ancak 1945-1947-1950 li yıllarda ABD
ile yapılan ikili anlaşmalardan sonra Uçak üretimine son verildi.
Üretilen son 56 uçaklık üretim 52 tanesi sipariş verenlere kalan
4 taneside Ürdün'e hediye edilmek suretiyle üretime son
verildi.Evet.maalesef doğru.
3-1850 li yıllarda ,Osmanlı Türk Devleti ile Batılılar
arasında da Tanzimet ve Islahat Fermanları adlarıyla ikili anlaşmalar
yapıldı.1874 yılında Koskoca Cihan Devleti Ekonomik olarak iflasını
ilan etti.1881 yılında Düyun-u Umimiye Konseyi kurularak hazine batılı
devletlere devredildi.
4-1918 li yıllara gelindiğinde Osmanlı Türk
Devletinin;"demokratikleşme" adına ,1854 yılında aldığı ilk dış
borçlar 160 milyon Osmanlı altını tutarındaydı.Türk Devleti Türkiye
Cumhuriyeti;bu borcun Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde harcanan
108 milyon Osmanlı altını borcun ödenmesini kabul ederek 1928 de
Duyun-u Umimiye Konseyi ile 1367 sayılı kanun la anlaşma
yaptı.Ödemeler 1929 yılında başlayıp 1952 yılında sona erecekti.Ancak
1929 yılında Dünya çok büyük bir ekonomik krizle çalkalanınca,1932
yılında yeni bir anlaşma ile borç tutarından %37 indirim yapıldı.Borç
son taksiti 1952 de ödenerek bitirildi.
5-1936 yılında TÜRK Ekonomisinin son 200 yıldan sonra 25
milyon lira dış ticarette ihracat fazlası oldu.
6-Türk Devleti Türkiye Cumhuriyetinin 1924 yılında ilk bütçesi
yapıldı.Bütçe 118.254.222 lira idi.Adalet e 4.5 milyon-Savunmaya 33
milyon-İçişlerine 15 milyon,Bayındırlık imara 15 milyon ayrıldı.
7-1923 yılında Türklere ait hiç bir Banka yoktu.Olan
Bankaların sahipleri yabancılardı.Yabancılarda personel olarak daima
rumları,ermenileri ve diğer azınlıkları çalıştırıyordu.
8-1929 yılında çıkan ekonomik kriz bütün ülkeleri devrilen
domino taşları gibi allak bullak ederken,Türkiye Cumhuriyeti
uyguladığı Devletçilik politikasıyla en az zararla
kurtuldu.Madencilik,Elektrik
Santrallrı,Tarım,Gıda,Kimya,
desteklendi.
9-İstiklal Savaşımız başladığında;bütce sıfır
noktasındaydı.Kesinlikle karşılıksız para basımına gidilmedi.Gazi
Mustafa Kemal ATATÜRK;1924 yılından 1938 yılına kadar hükümetler
tarafından kendisine acil ihtiyaçlar olarak kendisine getirilen bütün
karşılıksız para basma tekliflerini reddetti.
10-1924 yılında hiç olmayan altın stoku,1937 yılında 26100 tona
ulaştı.Yine hiç olmayan döviz stoku 28 milyon dolara ulaştı.
11-1929 yılında tüm dünya piayasalarını allak bullak eden çok
büyük ekonomik krizden Türkiye Cumhuriyeti uygaladığı önlemlerle
etkilenmedi.Almanya;tamamen TÜRK Modeli"Kambiyo Kontrol
Rejimini"uygulayarak enflasyonu önledi.Paralarını "serbest döviz
rejimi"nde tutan diğer ülkeler;paralarının müthiş bir şekilde değer
yitirmesini önleyemediler.
İŞTE başarılı olmanı buyruğu;DİNLEYELİM,
Ebedi Başkomutanımız(Başbuğumuz)
Mart 1922 yılı TBMM Söyleminde:
"Efendiler..Yetişecek evlatlarımıza ve gençlerimize görecekleri
eğitim ve öğrenimlerinin sınırı ne olursa olsun.İlk önce ve her şeyden
önce Türk Devleti Türkiye Cumhuriyetnin istiklaline,kendi kimliğine ve
milli kültürüne geleneklerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele
etmesi gereği ve sorumluluğu öğretilmelidir.Dünyada geçerli olan
milletlerarası ilişkilere göre,böyle ulvi bir mücadelenin gerektirdiği
ruhi ve milli unsurlardan yoksun bireylerden müteşekkil
milletlere,yaşam ve egemenlik yoktur."
Sözün özü...................
İşte O günleeer !!!!!!!!!!!!!!
İşte BU günleeerrrrrrr !!!!!!!!!!
Haydi bakalım,rastgele Efendiler !!!
Saygılarımla
18 Ekim 2007
Gülsev Eyüboğlu
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
İNADINA,SONSUZA KADAR
"Türkiye Cumhuriyeti,yalnız iki şeye güvenir.Biri Türk Milletinin
kararlılığı,diğeri en acı en ağır şartlarda dünyanın takdirlerini
hakkıyla kazanan Ordumuzun Kahramanlığıdır."
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
"O takdirde asker Mustafa Kemal mavzerini eline alır,fişeklerini
göğsüne dizer,bir elinede bayrağını alır Elmadağı'na çıkar,orada tek
kurşunu kalıncaya kadar vatanı müdafaa eder.Kurşunlarım bitince bu
aciz vücudumu bayrağıma sarar,düşman kurşunlarıyla yaralanır,temiz
kanımı mukaddes bayrağıma içire içire tek başıma canımı veririm.Ben
buna ant içtim."
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
23 Nisan 1920 TBMM
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder