Bu Blogda Ara

15 Haziran 2014 Pazar

ATATÜRK ve TÜRK KADINLARININ ASKERLİĞİ..


Atatürk Ve Türk Kadınlarının Askerliği

Atatürk Ve Türk Kadınlarının Askerliği

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzr Eki 04, 2009 14:31
Atatürk Ve Türk Kadınlarının Askerliği

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK; Bir akşam Çankaya Köşkü'nde masa etrafında oturanlara hitaben aniden ortaya şöyle bir mesele attı:
- "Dünyada ilk asker kadınlar hangi ülkede yetişmiştir?"

Herkes bir fikir söyledi. Nihayet söz Herodot tarihinde de adı geçen yarı efsanevi Amazonlara geldi.
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, son derece keskin birses tonuyla ayağa kalktı, ve;

-Amazonların Yurdu Sinop'tur. Tarihi ilişkiler içinde oldukları memlekette Kırım'dır. Bu iki memlekette bilinen Tarihten çok eski günlerdenberi TÜRK memleketleridir. Dünyada TÜRK'lerden başka hiç bir Ulus, "ASKER KADIN" Töresini bilmez. TÜRK KADINI CESURDUR. GÖZÜ PEKTİR. HİÇ BİR ÖZELLİKTE ERKEKTEN AYRI DEĞİLDİR.."
Sonra Sabiha Gökçen'i çağırdı. Ona daha mini mini bir kız çocuğuyken, nasıl tabancadan korkmadığını anlattırdı. İşte o Sabiha Gökçen'i, dünya tarihine ilk kadın savaş pilotu olarak tamgalayan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK; TÜRK Kadınının doğuştan asker olduğunu yeniden kazımıştır.

Bir iki gün sonra Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK; Ankara Kız Lisesine ziyarete gitti. Derste olan sınıfların birinin önünde durdular. Okul Müdürüne; içerde hangi ders işlenildiğini sordu. Müdür; Yurt Bilgisi Dersi olduğunu söyledi.
ATATÜRK; girebilirmiyiz diye sordu (İşte Devlet adamlığı budur). Okul Müdürünün verdiği olumlu yanıt üzerine, GAZİ usulca sınıf kapısını tıklayarak sınıfa girdi. (Bakınız sınıf kapısını tıklıyor!!!!!!) Bir müddet ders dinledi. Sonra sınıf öğretmenine;
- Müsaade edermisiniz? Bende bir sual sorayım, dedi.
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK; şu suali sordu.
- Bir Yurttaşın en büyük hakkı ve en büyük vazifesi nedir?
Sınıfta sırayla tümünün gözlerinden zeka fışkıran kız öğrenciler bu soruya yanıtlar aradılar. Düşüncelerini söylediler. ATATÜRK olumlu veya olumsuz tüm yanıtlara karşılık verdi. Ancak, tüm öğrencilerin hatırını kırmamaya özenle dikkat ettiği belli oluyordu. Büyük ATA'yı tanıyanlar, hepimiz; Yine çok büyük bir İnkilap arifesinde olduğumuzu hissediyorduk.
Nihayet verilen çeşitli yanıtları, ATA kendisi toparladı ve tümüne şu cümleyle cevap verdi.
- YURTTAŞIN EN BÜYÜK HAKKI SEÇİM ve EN BÜYÜK VAZİFESİDE ASKERLİKTİR"

Bu sözler tebeşirle tahtaya yazıldı. Büyük ATA başka soruya geçti.
"- Mebus olmak istermisiniz?
Bu hiç beklenilmeyen sualin altından bir heyecan dalgası doğdu. Öğrenciler hararetli hararetli konuşmaya başladı. Genç kızlar Büyük ATA'yı adeta bu kararı hemen vermeye zorluyorlardı. ATA gördüğü alakadan çok memnun kaldı.
Ve, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, genç kızlara;

"- Dünyada kadınlar seçmek ve seçilmek hakkını kazanmak için çok mücadeleler ettiler. Bizde mücadele ederek bu hakkı kazanacağız. Fakat, bütün TÜRK Tarihi boyunca bütün ANALARIMIZIN bu hakkı vardı. Sizde onların hakkı olan seçme ve seçilme hakkına kavuşacaksınız. Mebus seçer ve mebus olursunuz ancak aynı zamanda askerde olacaksınız."

Sınıfı dolduran tüm genç kızlar bir ağızdan
- OLURUZ diye haykırdılar.
Herkes yeni bir Devrimin tarihi gününü yaşadığını anlamıştı. Kadınların seçme ve seçilme hakkı kanunu çıkarıldı ve tüm Kız Okullarına askerlik dersi kondu.
Aradan belli bir zaman geçmişti ATA beraber çalıştığı bir bayanın eserindeki "kadın cemiyetin süsüdür" cümlesinin üstünü çizerek yerine şu sözleri yazdı "Biz kadınlar için, böyle düşünemeyiz. Kadın varlığı, binbir noktada ULUSUN temelidir."


Sonrada tüm oradaki heyete dönerek;

"Pek yakın gelecekte,kadının her manası ile erkekle eşit olacak bir dünya doğacaktır. Önümüzde yıllarda çıkacak ilk harpte (2.Dünya Savaşı) kadınlardan "Yardımcı Ordular" kurulacaktır. Ondan sonraki Harpte(buraya çok çok dikkat)de kadınlar ve erkekler aynı şartlar içinde savaşacaklardır. YAŞAMAK NİYETİNDE OLAN HER ULUS KADININI BU ŞARTA GÖRE HAZIRLAMAK MECBURİYETİNDEDİR."
İŞTE EBEDİ BAŞKOMUTAN (BAŞBUĞ) GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK BUYRUĞU (Emri) BUDUR..
Açık seçik ve net. Ne diyor ATA'mız; "önümüzdeki yıllarda çıkacak ilk harp" ki çıktı 2.Dünya Savaşı. Devam ediyor, "ondan sonra ki harpte" işte bu öngörü bize 2.Dünya Savaşından sonrada bir 3.Dünya Savaşının olacağını anlatıyor. İşte ATA'mızın söyledi o dönem bu dönemdir. Eveleniyor, geveleniyor ama ATALAR sözüyle "görünen köy kılavuz istemez."
Fırladı ok yayından çıktı kılıç kınından.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
İNADINA.. SONSUZA KADAR


Derleyen
(Sayın Münir Hayri Egeli anılarından)
Saygıyla
Gülsev Eyüboğlu 



NOT; Binlerce yıllık TÜRK Tarihi ve TÜRK TÖREsinde "at avrat silah" denilen saçmalık yoktur. Aslı AT-TOPRAK(ana)-PUSAT(silah)TIR.....
TÜRK KADINI HİÇ BİR ZAMAN avrat OLMAMIŞTIR. TÜRK KADINI HAN'DIR HANIM DIR..........
TÜRK KADININA avrat diyerek baş eğdireceklerini sanan gafillere, TÖRE BUDUR... biline...


"O takdirde asker Mustafa Kemal mavzerini eline alır, fişeklerini göğsüne dizer, bir elinede bayrağını alır Elmadağı'na çıkar, orada tek kurşunu kalıncaya kadar vatanı müdafaa eder. Kurşunlarım bitince bu aciz vücudumu bayrağıma sarar, düşman kurşunlarıyla yaralanır, temiz kanımı mukaddes bayrağıma içire içire tek başıma canımı veririm. Ben buna ant içtim."
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
23 Nisan 1920 TBMM 
http://www.guncelmeydan.com/pano/ataturk-ve-turk-kadinlarinin-askerligi-t22608.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder