MAREŞAL GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜMÜZ ;
GÖK SANCAKLI VE AL SANCAKLI ERGENEKON-NEVRUZ KUTLAMALARI YAPTIRMIŞTIR..!
30 Ekim 1918 tarihli Kara Hiyanet Mondros Mütarekesi'nin ardından Türk Yurdu TÜRKİYE;huncarca Haçlılar ve iç işbirlikçilerinin alçakça yardımlarıyla işgal edildi !
İSTİKLAL SAVAŞIMIZ Döneminde ve Cumhuriyet Döneminde de ATATÜRK'ümüzÜN emriyle , Gök Sancaklar ve Al sancaklarla süslü Nevruz törenleri yapılmıştır.
. Özellikle, Nevruz günü 21 Mart 1921’de İngiliz Subayların yönettiği Yunan kuvvetleri bütün cephelerden taarruz hazırlığına başlayıp 23 Mart’ta saldırya geçmişlerdir(Tesadüf müü acaba ?). Hedefleri ise Ankara ve Gazi Meclis'tir.. Bu hunhar ve alçakça Haçlı (Avrupa)işgal ve saldırılar karşısında;Türk Yurdunun durumu Gazi Mustafa Kemal Paşa ve Gazi Meclis Mebusları tarafından ikinci Ergenekon olarak dile getirilmiştir..
Kütahya Mebusu Besim (Atalay) Bey’in “Ergenekon-Nevruz” adlı açıklaması Hakimiyet-i Milliye gazetesinde ;Türk Milletine anlatıldı.
Dinleyelim:
“Milletler her ne şekilde yaşarlarsa yaşasınlar, her nereye giderlerse gitsinler, onların aralarında asırların söküp götüremediği bir çok ananeler vardır, töreler devam eder. İşte Nevruz adı konmuş Ergenekon bayramı bu suretle pes-zinde halinde yaşamakta olan bir ananemizdir.
Adını ve şeklini değiştirmiş olmasına rağmen hâlâ ölmemiş ve her sene aynı günde Milletimiz bir bayram hayatı yaşar. Yaklaşık olarak bundan 3500 sene önce Türkler, Çinlilerle yaptıkları bir savaşta mağlup oluyorlar… Yalnız dokuz kişi kurtulup, ıssız dağlara çekiliyorlar. Dörtyüz sene orada kaldıktan sonra bir Bozkurt'un öncülüğünde oradan çıkıp, Çinlilerin üzerine çullanıyorlar ve dedelerinin öçlerini alıyorlar. Dört asır kaldıkları yaylaya Ergenekon deniliyor ki, sonsuz vatan demektir…
Türkler Ergenekondan Mart dokuzunda çıktıkları için (Güneş takvimine göre 22 Mart) her yıl Mart dokuzunda bayram yaparlar,
demir döğerler, ateş yakarlar, kurt başlı bayrakları takdis ederlermiş…
“Acemleşen batı Türkleri bu bayramı Acem bayramı olarak kabul etmişlerdir.”
Bu ERGENEKON hadisesinden çıkarılacak mühim netice, bizim bu günkü Milli Mücadelemizle benzeşmesidir.Dokuz kişiden türeyerek düşmanlarından intikam alan Türk soyunun, bu gün de kendi varlığına kastedenlere karşı silahlanmış ve ve yarın muvaffakiyetini temin edeceğine ve ulu Tanrı’nın yardımı ve milletin gayretleriyle kara günlerden kurtulacağından eminim.”
Azerbaycan Cumhuriyeti hükümet başkanı Neriman Nerimanof’un 24 Mart 1919 tarihinde Nevruz dolayısıyla Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya kutlama telgrafı çekmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında Ergenekon-Nevruz bayramı resmi bayram olarak büyük törenlerle kutlanıyordu.. 21 Mart 1925 yılında Ankara’da Ergenekon-Nevruz Bayramında;Gök Gözlü Ebedi Başkomutan(Başbuğ)Cumhurbaşkanı Mareşal Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ümüzün huzurunda yapılan bir resmi geçitte, Şanlı Türk Ordusu Kıtaları;başlar “Göksancaklar, Alsancaklar”, olduğu halde törene katılmışlardır.
Miladi takvimin kabulünden sonra 1926 Ocak ayından itibaren, Mart ayı “mali yılbaşı” olarak kabul edilmiştir.
1922 yılı Mart ayında Gazi Mustafa Kemal Paşa; cepheleri denetleyerek Şanlı Türk Ordusu'nun; düzeni için hazırlıklar başlattığı olağan üstü bir dönemde bile okullara talimatlar ve tebligatlar göndererek;Ergenekeon-Nevruz Toyunun en üst düzeyde kutlanması talimatları vermiştir.
23 Mart 1922 günü:Gazi Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde ve Taşhan Meydanında yapılan Ergenekon-Nevruz Törenlerini; Hakimiyet-i Milliye Gazetesinin 24 Mart 1922 Günlü sayısında;
“Resmigeçit dün bütün göğüsleri kabartacak derecede muntazam olmuştur. Ergenekon-Nevruz ; ananevi ve Milletimizin katıldığı seyirlik, gezintiye çıkmak ve bereket, muştu ve sevinç günüdür.
O an en eski törelerimize uyarak tüm askerlerimiz daha sabahtan şehir içinde harekete başlamışlardır. Saat birde Meclis önündeki meydanda Dârü’l-muallimin binası yakınlarına, Taşhan önüne millet bahçesine kadın erkek bir çok halk toplanmaya başlamıştır.Gazi Mecliş’te de, bütün mebuslar, bakanlar toplanmış olduğu gibi hariçte de binlerce halk toplanmıştır. Uzaktan Karaoğlan Çarşısı yönünden marşlar işitilmeye başlayınca, kahraman askerlerimizi görmek için halkta heyecan artmıştır. Gazi Meclis kapısının önünde bir polis müfrezesi iki taraflı sıralanmıştır. Meclis azası Meclis bahçesinde ve balkonlarda bulunuyordu. Bando gelerek karşıda durdu ve geçit resminyle marşlar devam ediyordu.
Sırasıyla Tüm Kıtalar gayet muntazam elbise, teçhizat ve kahramanlara yakışan alçak gönüllü bir tavırla ve intizam ile Gazi Meclis’in ve Türk Milletinin alkışları arasında geçti…”
....ŞİMDİİİİ TOPYEKÜN EZELİ TÜRK DÜŞMANLARI (İÇERDEKİ-DIŞARDAKİ);ASİL TÜRK BUDUNLARININ BİNLERCE YILLIK ERGENEKON-NEVRUZ TÜRK TOYUNU ZEHİRLİ KİNLERİYLE ATATÜRK'ÜMÜZÜN BEDENEN ARAMIZDAN AYRILDIĞI(Kİ ATATÜRK HER TÜRK'ÜN DAMARLARINDAKİ ASİL KANI OLARAK YAŞIYOR VE DÜNYA DURDUKCA YAŞAYACAKTIR) 1O KASIM 1938 GÜNÜNÜN ERTESİ 11 KASIM 1938 DEN SONRA ASİL TÜRK MİLLETİ'NİN BELLEKLERİNDEN SİLEREK,KAHPE BÖLÜCÜ PİÇLERİN NEVRUZU OLARAK HİYANET ALÇAKLIĞINA DÖNÜŞTÜREREK KIRK ASIRLIK TÜRK YURDUNU BÖLDÜRDÜK HİYANETLERİNİ TÜRK DİRİLİŞ TOYU ERGENEKON; HAİN KAFALARINA VURA VURA TÜRK ÖRS'ÜNDE EZECEKTİR..
YA EZECEKTİR,YA EZECEKTİR..BİLİNE !!!!!
VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN..
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE-İNADINA İLELEBET..
SAYGILARIMLA
21 MART 2014
GÜLSEV EYÜBOĞLU
GÖK SANCAKLI VE AL SANCAKLI ERGENEKON-NEVRUZ KUTLAMALARI YAPTIRMIŞTIR..!
30 Ekim 1918 tarihli Kara Hiyanet Mondros Mütarekesi'nin ardından Türk Yurdu TÜRKİYE;huncarca Haçlılar ve iç işbirlikçilerinin alçakça yardımlarıyla işgal edildi !
İSTİKLAL SAVAŞIMIZ Döneminde ve Cumhuriyet Döneminde de ATATÜRK'ümüzÜN emriyle , Gök Sancaklar ve Al sancaklarla süslü Nevruz törenleri yapılmıştır.
. Özellikle, Nevruz günü 21 Mart 1921’de İngiliz Subayların yönettiği Yunan kuvvetleri bütün cephelerden taarruz hazırlığına başlayıp 23 Mart’ta saldırya geçmişlerdir(Tesadüf müü acaba ?). Hedefleri ise Ankara ve Gazi Meclis'tir.. Bu hunhar ve alçakça Haçlı (Avrupa)işgal ve saldırılar karşısında;Türk Yurdunun durumu Gazi Mustafa Kemal Paşa ve Gazi Meclis Mebusları tarafından ikinci Ergenekon olarak dile getirilmiştir..
Kütahya Mebusu Besim (Atalay) Bey’in “Ergenekon-Nevruz” adlı açıklaması Hakimiyet-i Milliye gazetesinde ;Türk Milletine anlatıldı.
Dinleyelim:
“Milletler her ne şekilde yaşarlarsa yaşasınlar, her nereye giderlerse gitsinler, onların aralarında asırların söküp götüremediği bir çok ananeler vardır, töreler devam eder. İşte Nevruz adı konmuş Ergenekon bayramı bu suretle pes-zinde halinde yaşamakta olan bir ananemizdir.
Adını ve şeklini değiştirmiş olmasına rağmen hâlâ ölmemiş ve her sene aynı günde Milletimiz bir bayram hayatı yaşar. Yaklaşık olarak bundan 3500 sene önce Türkler, Çinlilerle yaptıkları bir savaşta mağlup oluyorlar… Yalnız dokuz kişi kurtulup, ıssız dağlara çekiliyorlar. Dörtyüz sene orada kaldıktan sonra bir Bozkurt'un öncülüğünde oradan çıkıp, Çinlilerin üzerine çullanıyorlar ve dedelerinin öçlerini alıyorlar. Dört asır kaldıkları yaylaya Ergenekon deniliyor ki, sonsuz vatan demektir…
Türkler Ergenekondan Mart dokuzunda çıktıkları için (Güneş takvimine göre 22 Mart) her yıl Mart dokuzunda bayram yaparlar,
demir döğerler, ateş yakarlar, kurt başlı bayrakları takdis ederlermiş…
“Acemleşen batı Türkleri bu bayramı Acem bayramı olarak kabul etmişlerdir.”
Bu ERGENEKON hadisesinden çıkarılacak mühim netice, bizim bu günkü Milli Mücadelemizle benzeşmesidir.Dokuz kişiden türeyerek düşmanlarından intikam alan Türk soyunun, bu gün de kendi varlığına kastedenlere karşı silahlanmış ve ve yarın muvaffakiyetini temin edeceğine ve ulu Tanrı’nın yardımı ve milletin gayretleriyle kara günlerden kurtulacağından eminim.”
Azerbaycan Cumhuriyeti hükümet başkanı Neriman Nerimanof’un 24 Mart 1919 tarihinde Nevruz dolayısıyla Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya kutlama telgrafı çekmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında Ergenekon-Nevruz bayramı resmi bayram olarak büyük törenlerle kutlanıyordu.. 21 Mart 1925 yılında Ankara’da Ergenekon-Nevruz Bayramında;Gök Gözlü Ebedi Başkomutan(Başbuğ)Cumhurbaşkanı Mareşal Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ümüzün huzurunda yapılan bir resmi geçitte, Şanlı Türk Ordusu Kıtaları;başlar “Göksancaklar, Alsancaklar”, olduğu halde törene katılmışlardır.
Miladi takvimin kabulünden sonra 1926 Ocak ayından itibaren, Mart ayı “mali yılbaşı” olarak kabul edilmiştir.
1922 yılı Mart ayında Gazi Mustafa Kemal Paşa; cepheleri denetleyerek Şanlı Türk Ordusu'nun; düzeni için hazırlıklar başlattığı olağan üstü bir dönemde bile okullara talimatlar ve tebligatlar göndererek;Ergenekeon-Nevruz Toyunun en üst düzeyde kutlanması talimatları vermiştir.
23 Mart 1922 günü:Gazi Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde ve Taşhan Meydanında yapılan Ergenekon-Nevruz Törenlerini; Hakimiyet-i Milliye Gazetesinin 24 Mart 1922 Günlü sayısında;
“Resmigeçit dün bütün göğüsleri kabartacak derecede muntazam olmuştur. Ergenekon-Nevruz ; ananevi ve Milletimizin katıldığı seyirlik, gezintiye çıkmak ve bereket, muştu ve sevinç günüdür.
O an en eski törelerimize uyarak tüm askerlerimiz daha sabahtan şehir içinde harekete başlamışlardır. Saat birde Meclis önündeki meydanda Dârü’l-muallimin binası yakınlarına, Taşhan önüne millet bahçesine kadın erkek bir çok halk toplanmaya başlamıştır.Gazi Mecliş’te de, bütün mebuslar, bakanlar toplanmış olduğu gibi hariçte de binlerce halk toplanmıştır. Uzaktan Karaoğlan Çarşısı yönünden marşlar işitilmeye başlayınca, kahraman askerlerimizi görmek için halkta heyecan artmıştır. Gazi Meclis kapısının önünde bir polis müfrezesi iki taraflı sıralanmıştır. Meclis azası Meclis bahçesinde ve balkonlarda bulunuyordu. Bando gelerek karşıda durdu ve geçit resminyle marşlar devam ediyordu.
Sırasıyla Tüm Kıtalar gayet muntazam elbise, teçhizat ve kahramanlara yakışan alçak gönüllü bir tavırla ve intizam ile Gazi Meclis’in ve Türk Milletinin alkışları arasında geçti…”
....ŞİMDİİİİ TOPYEKÜN EZELİ TÜRK DÜŞMANLARI (İÇERDEKİ-DIŞARDAKİ);ASİL TÜRK BUDUNLARININ BİNLERCE YILLIK ERGENEKON-NEVRUZ TÜRK TOYUNU ZEHİRLİ KİNLERİYLE ATATÜRK'ÜMÜZÜN BEDENEN ARAMIZDAN AYRILDIĞI(Kİ ATATÜRK HER TÜRK'ÜN DAMARLARINDAKİ ASİL KANI OLARAK YAŞIYOR VE DÜNYA DURDUKCA YAŞAYACAKTIR) 1O KASIM 1938 GÜNÜNÜN ERTESİ 11 KASIM 1938 DEN SONRA ASİL TÜRK MİLLETİ'NİN BELLEKLERİNDEN SİLEREK,KAHPE BÖLÜCÜ PİÇLERİN NEVRUZU OLARAK HİYANET ALÇAKLIĞINA DÖNÜŞTÜREREK KIRK ASIRLIK TÜRK YURDUNU BÖLDÜRDÜK HİYANETLERİNİ TÜRK DİRİLİŞ TOYU ERGENEKON; HAİN KAFALARINA VURA VURA TÜRK ÖRS'ÜNDE EZECEKTİR..
YA EZECEKTİR,YA EZECEKTİR..BİLİNE !!!!!
VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN..
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE-İNADINA İLELEBET..
SAYGILARIMLA
21 MART 2014
GÜLSEV EYÜBOĞLU
Ulusumuz'un ORTA ÇAĞI yaşadığı; 1900 lü yıllarda Meydan'a çıkıp %3 ü okuryazar, olan bir milleti aydınlatmak öncülük, etmek her babayiğidin harcı değildir.
YanıtlaSilDolayısıyla ATATÜRK Türk Milletine Yüce Rabbimin bir lütfudur.
İnanıyorumki ATATÜRK, daha nice yüz yıllar Dünyayı,, aydınlatmaya devam edecektir.