SELANİK 23 ŞUBAT 1909,ERKANIHARP KOLAĞASI MUSTAFA KEMAL

   SELANİK ,10 Şubat 1324(23 Şubat 1909;ERKANIHARP KOLAĞASI MUSTAFA KEMAL

        

         "Bir Ordunun yıllarca verdiği emekler ve yaptığı uygulamalar sayesinde hükümlerini sindirerek öğrendiği Talimnamesinin değiştirilmesi Askerlerini şaşırtır.Hele yeni kabul edilen Talimname,kendi Talimnamelerinin kademeli olarak kendi tarafından düzenlenmiş bir sureti olmazsa bu şaşkınlık büsbütün karanlık ve belirsizlik içinde kalır.Çünkü Askerlik hayatında yeni açılan bir evre,Askerlerin kendi çalışmalarının ve derece derece olgunlaşmalarının bir ürünü değildir,bu evrede herkesin adımı tereddütlü,şaşkın ve fikirleri karışıktır.

    İşte bugün Ordumuzun Askerleri bu durumdadır.Ancak ne çare ki bu şaşkınlıktan kaçınmak istersek yarın vehameti büyüyeceğinden kaçınma durumu azalacak ya da bir Muharebenin ateşli sema sı altında ,ortadan kaldırılmasının nedenleri,varlığımız üzerinde acı etkiler meydana getirebilecek büyük bir şaşkınlıkla son bulacaktır.Çünkü elimizdeki Talimname zamanımızın gelişmelerini takip edebilecek nitelikten yoksundur.Ömrünü doldurmuş,yıpranmış yapraklarını kaoparıp atmak yerine,bize günümüzün Savaşlarının gerektirdiği nitelikler ve koşulları verecek yeni bir açıklayıcı Talimname Kitabı koymak zorundadır.

     Gerçi Askerlik Hayatımızda ilerlemeye doğru atılan İlk Adım,bu gereklilik vezorunluluğa boyun eğmek olmuştur.Kabul ettiğimiz Talimname kavramı o kadar kapsamlıdır ki,onu hakkıyla anlamaya ,içerdiği hükümlerin kesintisiz ve aralıksız uygulanmasıyla yetişmiş Alman Ordusunun bile ilerleme düzeyi henüz istenen düzeye erişmemiştir.O halde bizim gibi,hayatta kalma Rehberi ve sanatı olan Talimnameyi elinde eskitmeyi değil,kullanılmayan vesikalar arasında küflendirmeye alışmış bir Cemiyetin,ne derece uyanık uyanık;gayretkeşlikte ve durmaksızın çabalamada nasıl benzersiz olmasının gerekeceğini düşünmek zorunludur.

     Yeni Talimname'mizin hükümlerinin Birlikler tarafından uygulanmasına başlamadan önce,bu güne kadar bizi Talim mahallerine paslı zincirlerle bağlayan yanlış adetleri-ki Birliklerin Talim Yerlerinin düzlenmesi yormadan ve Subayları atıl bırakmaktan ve milleti,savaşın gereklerine uygun düşmeyen vasıtalarla,Talimlerin kusursuz akışını güvence altına almadan hiçbir sonuç doğurmamıştır.Bu başarıya ulaşmak  pek kolay değildir,çünkü bir Kıta'yı talim mahallinden Arazi mahalline kolay olmamakla beraber,Kıta'yı o mahallerde boş yere yorulmaktan kurtarmak mecburidir.

      Biz bu konular da mümkün olan en iyi şekilde yol göstermeyi ve işbirliğini gayet belirsiz ve yetersiz buluyoruz.Zira her Birliğe yol gösterme işi,birliğin kendi Kumandanının yapabileciği bir iş olmaz ve ancak sınırlı sınırlı kişilerin eline bırakılırsa da,korkarım ki doğru yoldan sapma haline dönüşür.Çünkü,mesela Serez'de bilgili bir kumandana sahip olanlar doğru Talimde olabilirse de,Sereniçe'dekilerin yanlış yolda kalacakları maalesef şüphe götürmez..

    Demek istiyorum ki,Ordu ve Tümen Kurmaylarının-ki ilk vicdanı görevleri Subaylarla,Erlerin Savaşa hazırlıklarının sürekli takipçisi ve onların her konuda reisi olmaktır-bizzat yol göstermekle yararlı olacakları Askerler azınlıkta kalır ve bundan dolayı vazifelerini yapamazlar.Ya da başarılı sonuç almakta epeyce geç kalırlar.BU KONUDA EN İYİ ARAÇ,TALİMLERİN SAVAŞA UYGUN ŞEKİLDE VE BAŞARIYLA YAPILMASINI SAĞLAYAN TALİMNAMELERDEN FAYDALANMAKTIR..."

                 SELANİK,ERKANIHARBİYE KOLAĞASI MUSTAFA KEMAL

                                                    10 Şubat 1324(23 Şubat 1909) 

KAYNAK;

"TAKIMIN MUHAREBE TALİMİ"

  (Talimname ,madde 166)

  Saygılarımla,

  Derleyen;Gülsev Eyüboğlu

  11 Ocak 2013

    

--