Bu Blogda Ara

25 Ağustos 2012 Cumartesi

"ASLINDA İSTİKLAL HARBİ SUBAYLAR SAVAŞIDIR !"..




"ASLINDA İSTİKLAL HARBİ SUBAYLAR SAVAŞIDIR"
                         GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
     
TÜRK'ün Ebedi Başbuğu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK,19 mayıs 1919 da Samsuna ayak bastığında Ordu Müfettişi idi ancak teftiş edilecek düzenli bir Ordu gücü yoktu.Önemsenecek tek düzenli birlikler,Erzurumda Kazım Karabekir Paşa Komutasında 15800 kişilik 5.kolordu,Ali Fuat Cebesoy komutasında Ankara da 20.kolordu.
        Ayrıca kendisine verilen görev ;Anadolu da işgal kuvvetlerine direnen milis güçlerini,İstanbul Hükümeti nin deyimiyle,emirlere karşı gelen Çeteleri dağıtmak.
       Oysa,Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ümüz gerçek fikri;sadece kendisine sakladığı Anadolu'yu,Türk Milletini örgütleyerek işgalden kurtarmaktı.Üstün zekasıyla gerçek düşüncelerini saklayarak Anadoluya ayak basmaktı.Kendisinin deyimiyle "sadece kendime sakladığım milli sır"hedefini hiç belli etmeyerek tıpkı  bir gökyeleli bozkurt gibi başardı.
       Samsun a gelir gelmez hemen telgrafhanelere kendisiyle birlik olan subaylara el koydurttu ve telgraflar aracılığıyla Ülkenin her yeriyle temas kurdu.Osmanlı Türk Devletinin Telgraf Posta İdaresi Fransızların elindeydi ve tüm telgraflar tek tek kontrol ediliyordu...
      Çok güvendiği ve Vatan savunması için herşeylerini feda etmeye hazır genç subayları;küçük birimler halinde Anadolu nun her bölgesine gönderdi.Halkı örgütleme görevini Gazi Mustafa Kemal'den alan genç subaylar,şehirlere,kasabalara dağıldılar,telgraf merkezlerine el koydular.Çünkü Telgrafhaneler yabancı şirketlere satılmıştı.
       Genç subaylar,asker sivil kadın erkek herkesle temasa geçtiler.Onları örgütlenmeye,mücadeleye hazırlamaya kendi içlerinden seçecekleri temsilcileri kongrelere göndermeye çağırdılar.
      KuvvaiMilliye (milli kuvvetler) diye anılan yerel milis güçleri oluşturdular.Kurulan milis güçlerinede yön verdiler.Ancak bu yaptıkları hareket mevcut İstanbul Hükümeti ve kanunlara göre;isyan çıkarmak,halkı devlete karşı örgütlemek için çete kurmak suçunun cezası derhal idam edilmekti.
      İSTANBUL,Türk İmparatorluğunun 465 yıllık Payitahtında(Başkent)Mevcut Yönetim(Padişah Makamı,Hükümet Makamı,Siyasi Partilar,Harbiye Nezareti,Genelkurmay Başkanlığı,Valiler);İtilaf Devletleri-Yada İstanbul Basınının onlara taktığı ünvanla Düvel-i Muazzama(ABD,İngiltere,İtalya,Fransa) ile işbirliği içinde çeşitli anlaşmalar yaptılar.Anlaşmalar gereği Batı Devletleri yani Haçlılar:İstanbulu ve heryeri işgal ederek,Koskoca Türk Osmanlı İmparatorluğu nu,dünya dan sildiler.Ve dünyada Türklere ait Şanlı Bayrağı Göklerde dalgalanan hiçbir Devlet kalmadı.
VE,artık binlerce asırlık TÜRK tarihinde Devletsiz kalmak "YA İSTİKLAL-YA ÖLÜM"dü............................
     Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün emriyle,ki onunla "Kırk asırlık Türk Yurdu"dediği ANADOLU'ya sadece dört Ordu Komutanı gelmişti.Yani TÜRK'ün İSTİKLAL HARBİNİ geri Cephelerde,

    KANlarıyla,CANlarıyla örgütleyen  TÜRK Subayları;çok büyük güçlükler,tuzaklar,hiyanetlerle karşılaştılar.Padişahla,İstanbul Hükümetiyle,Basınla  ve İşgalçi ajanlarla boğuştular.
Devlete ve İstanbul Hükümetine karşı çete kurmakla suçlandılar,öldürüldüler,işkencelere uğradılar,tutuklandılar,asıldılar,kurşuna dizildiler.

     Kastamonu ve havalisinde görevlendirilen Albay Osman bey,yöreye gittiğinin ertesi günü,Alay komutanı ve Vali tarafından tutuklandı.Ancak kendisini tanıyan diğer Subaylar tarafından serbest bırakıldı.
  
     Manisa Soma'ya teşkilatlanma için gönderilen Yüzbaşı Kemal bey;tebdili kıyafette olmasına rağmen kendisi tanıyan orada görevli bir Subay tarafından ihbar edildi ve tutuklanarak Bergama'ya götürülerek İstanbul Hükümeti'nin,Fransızların emir komutasına teslim ettiği Osmanlı Jandarması tarafından,Yunan İşgal Kuvvetleri'ne teslim edildi ve hemen Yunan Askerlerince kurşuna dizildi...................
     Akhisar,Manisa bölgesine giden Albay Kazım bey,Albay Bekir Sami bey;hiç iyi karşılanmadığı gibi,Vali,Kaymakam ve Sivil Eşraf tarafından"zaten halkın morali bozuk,gelip onları işgal kuvvetlerine karşı kışkırtacaksınız,siz zaten Padişahımız Halifemiz ve Hükümetimize karşı isyankarsınız. 
Defolun buradan,halkı rahat bırakın" denilerek kovuldular
.Albay Bekir Sami bey Silah arkadaşlarına "Sakın unutmayın,Vatanlarında Vatansız kalanların ve bizlerin,tekrar Vatanı geri almak mücadelesinde,geçirdiğimiz şu günler hem çok acı hemde çok kutsaldır."dedi.
    
    Ege ve Batı Anadolu da görevli,Albay Refet,Albay Bekir Sami,Albay Osman Bey,Binbaşı İsmail Hakkı bey,Yüzbaşı Kemal Bey,Binbaşı Hüsnü Bey,Teğmen Halit Bey,Teğmen Fikret Bey,Teğmen Zeki Bey.
   
    Doğu ve Güneydoğu Anadolu da görevliler;Binbaşı Kemal Bey,Yüzbaşı Ratip Bey,Yüzbaşı Asaf Bey,Yüzbaşı Ali Sait Bey,Yüzbaşı  Saib Bey,Yüzbaşı Ali Şefik Bey,Yüzbaşı Kamil Bey,Teğmen Sait Bey.
   
Batı  Karadeniz de görevliler ;Yüzbaşı Cevat Bey,Yüzbaşı Rıfat Bey
  
    Adana,Gaziantep,Urfa,Maraş ve havalisinde görevliler;Binbaşı Şahin Bey,Yüzbaşı Özdemir Bey,Yüzbaşı,Nuri Bey.
    Daha önce Trakya ve Doğu Karadeniz kendiliklerinden teşkilatlanmıştı,ancak Bozkurt Başbuğ Mustafa Kemal'in Subayları;dağınık teşkilatlanmak  yerine tam teşkilatlanmayı öğrettiler Asil Türk Milletine.Tarihte bu tür Türk teşkilatlanmalarına Bozkurt taktiği denir.
Türk'lerde ,Alplerin(savaşcılar-akıncıların)kendi yaşamlarını hiçe sayarak büyük tehlikelerde yada yokoluşa doğru gidildiğinde genetik bir refleksle milletin önüne geçmeleri kendiliğinden oluşan bir durumdur.Bu "muhtaç olduğu kudret damarlarında akan asil kan(gen)da mevcut olan"kahramanlar yani Alpler yani TÜRK Subayları:"BÜYÜK TÜRK MİLLETİ"ni daima yok oluştan kurtarmıştır.TÜRK'ün Kutsal İSTİKLAL Savaşında da bu genetik uyarı aynen devreye girmiştir.Ebedi Başkomutan(Başbuğ)Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ümüzün bu teşkilatlanmaya verdiği ad,"Kuvayi milliye,kendiliğinden oluşan bir elektrik şebekesi"!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Kırk Asırlık Türk Yurdu,Anadolu nun  her yerinde Cephe gerisinde ki teşkilatlanmayı tamamladılar.
Teşkilatlanan Milis güçlerinin başına, ya Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın tarafına geçen yöneticileri(vali,kaymakam) yada milletin saydığı,güvendiği sivil kişileri getirdiler.
    
TÜRK'ün Ulu Başbuğu Mustafa Kemal'in Subayları tarafından eğitilen ve teşkilatlandırılan  Milis Güçleri;öncelikle işgal güçlerinin silah depolarına baskınlar düzenleyip kendi silah ihtiyaclarını karşıladılar.Ancak ne yazık ki yıllardır sinsice "misyonerleri"vasıtasıyla Türk Topraklarında çalışan Haçlılar, önce binlerce yıldır her zerresi TÜRK'ün kanıyla sulanan TÜRK Vatanının en kılcal damarlarına kadar girdiler hemde içerdeki işbirlikçileriyle beraber !!!!!!Sonra da ordularıyla işgal ettiler.
      Bu Kahraman Yiğitler,TÜRK Subayları,Haçlı İşgalcilerin;Yurdun her bir yerinde çöreklendirdiği Garnizonlarına,Karakollarına saldırdılar.
Hatta 30 Ekim 1918 Mondros Kara Hiyanet anlaşmasıyla TERHİS EDİLEN Kahraman TÜRK ORDUSU'nun, Tüm Silah ve Mühimmat Depolarının kontrol ve denetimleri: İşgal güçleri ve işgal güçleriyle beraber hareket eden, ne yazık ki bir zamanlar kendi silah arkadaşlarına ,verilen silah depolarından mühimmat ve silahları kaçırdılar.Yani bir zamanlar kendilerinin olan mühimmatları,kendi bellerinde olan Tabancalarını,kendi ellerinde olan Tüfeklerini!!!.Ele geçirdikleri tüm silahları Anadoluya sevkettiler.
   TÜRK'ün Ebedi Başbuğu (Başkomutan)olan Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın ,bizzat kendisinin teşkilandırdığı ve harekete geçirdiği TÜRK Milleti'nin Milis güçleri;her türlü ihtiyaçlarını kendileri sağlayarak şimşekler gibi çakarak,yıldırımlar hızıyla bir araya geldiler.
     TÜRK Subayların kurduğu Milis güçleri(Kuvvai Milliye yada milli kuvvetler) O dönemin İstanbul Hükümetine göre İsyancı Çeteler,Asil Türk milletine göre,Kutsal Vatanı,Kutsal Albayrağı,Aziz milleti;alçak,yağmacı,şerefsiz düşmana karşı savunan şerefli mücadeleciler,şerefli kahramanlardı.Ki Kırk Asırlık TÜRK Yurduna,kuduzgan kinleriyle saldıran Haçlılar(İtilaf devletleri)önce kendileriyle işbirliği yapan Vatan Hainlerinin alçakça iftira ve düzmece suçlamalarıyla kurdurdukları Mahkemelerde binlerce TÜRK Subaylarını yargılattılar,idam ettirdiler,Malta Adasına sürgüne gönderdiler.Düşman,çok iyi biliyordu ki Kahraman TÜRK Subayları:Asil TÜRK Milletinin tarihler boyunca koruyucularıdır..Şanlı TÜRK Ordularının kurucuları,vurucu güçleridir..!Yiğit Ecdatlarımızın Aziz Yiğit Asil Ruhları önünde saygıyla diz çöküyorum..
  
     Büyük TÜRK Milleti'nin,
Milis güçleri(Kuvva-ımilliye=milli kuvvetler=topyekün Türk Milleti)Kahraman TÜRK Subaylarının canları pahasına olağanüstü gayretleriyle,düşman çizmeleri altında inim inim inleyen Aziz Vatanın,her tarafında Cephe gerisindeki görevlerini başarıyla tamamladılar..
     Şimdi de  Kahraman Türk Subayları;yine Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın emriyle;yeniden kurulacak "düzenli ordu" için tekrar Yurdun her yanına dağıldılar.Kimisi üniformalı,kimisi tüccar gibi,kimisi çiftçi gibi,kimisi gazeteci gibi ve hatta kimisi gündüzleri ortalıkta gezinen mecnun gibi....Her biri "Düzenli Ordu" teşkilatları kurmak üzere,bölge bölge milis güçlerini birleştirerek,Milli Güçlerin komutanları oldular.
Ve bugün kü Kahraman TÜRK ORDULARININ(Türk Silahlı Kuvvetleri) çekirdek gücünü kurdular.Ordu kurmak TÜRK'ün genetik kodunda var olduğu için bu olağanüstü teşkilatlanmayla yeniden Büyük TÜRK Milletinden yediden yetmişe Şanlı TÜRK Tarihinden fırlayıp gelen Mert Yiğitler Otağı Ordu yaratıldı.
      Bütün bunlar olurken Başbuğ Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın Genç Subayları;sadece Haçlı Orduları işgalcilerle değil,onlarla işbirliği içinde TÜRK'e sırtından hançer saplayan içerdeki  kahpe iç hainlerlede savaşılıyorlardı.Doğu ve güneydoğuda  kürt isyanlarıyla,İç anadolu,Marmara,Batı Karadeniz ,Kuzey Ege gibi bölgelerde İrticai (şeyh,şıh,din elden gidiyor)isyanlarıyla,Kara Hiyanete uğradılar,vuruldular,derileri yüzüldü,idam edildiler,işgalci düçman kuvvetlerine teslim edildiler,tutuklandılar,tırnakları söküldü,zincirlendiler,gözleri oyuldu,diri diri toprağa gömüldüler ve hatta İstanbul Hükümetine bağlı resmi güçler tarafından eşleri,çocukları gece evleri basılarak alındılar, yerlerinin söylenmesi için binbir işkencelere maruz kaldılar.VE HATTA ALÇAKÇA İNTİKAM İÇİN BU KAHRAMAN SUBAYLARIN ÇOCUKLARI ÖLDÜRÜLDÜ.AMA ONLAR "ÖNCE VATAN"DEMİŞLERDİ ÖLÜMÜNE.!!
      Bütün bunlar olurken,
TÜRK İstiklal Savaşını incelemek için Ankara'da olan bir İngiliz ajan gazeteci,Londra ya "Ankara,dağlar arasında bir bataklık.Bu bataklığın içinde bir sürü kurbağa,başlarını havaya kaldırarak durmadan vırak vırak ötmekte,dünyaya meydan okumaktadır"telgrafı çeker.
     1921 yılında İngiltere'ye böyle alaycı bir dille Türk İstiklal Savaşını küçümseyen telgrafı çeken gazeteci,aslında küresel vahşi Yedi Düvele,ya da o günün İstanbul Basınında gerine gerine dediği gibi Düvel-i Muazzama'ya karşı yediden yetmişe yeniden şahlanan TÜRK lerin Dünyaya bedel Muazzam gücünü görememişti.Ya da "TÜRK'Ü MUAZZAMA'yı" bütün Türk düşmanları görememişti.Evet Asil Türkler'de yeryüzünün TÜRK'Ü MUAZZAMA'SIDIR !!
      Başbuğ Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ümüz ;
 Bizzat kendisinin Seçkin TÜRK Subaylarından kurulu"Gizli ve Özel"Yiğitleri,(Kİ ATAMIZ kendisi çok özel bir savaşçı,O en  büyük TÜRK  ALP'tır ))emriyle Anadolu nun dört bir yanına dağılan bu cesur,mertler merti kahramanlar,teşkilatlanmayı tamamlamış,hızla "Düzenli Ordu" kurma hazırlığındaydılar.
    Teşkilatlandırılmaları tamamlanıp,
Birleştirilen milis gücü Komutanlarından Antep ve civarı bölge sorumlusu;Binbaşı Arslan Bey;yiğitce şavaşarak Antep i geri alan Anteplilere "Dostlarım,çok iyi donanımlı düşman güçlü görünüyordu ama içlerinde şerefli ruhlar taşıyan gerçek güçlü sizsiniz"diye sesleniyordu.
    Binlerce yıllık şanlı tarihleri boyunca ,
Büyük Türk Milletinin bağrından yetişen bu çelik iradeli Kahraman Subaylarını Ebedi Başkomutanları Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK "Aslında İSTİKLAL HARBİ BİR SUBAYLAR SAVAŞIDIR"diyerek TÜRK Askeri tarih sayfalarına asla silinmemek üzere kazımıştır.TAMGALAMIŞTIR !
    İŞTE Kahraman TÜRK ALPleri(Subayları)TÜRK KAHRAMANLIĞININ YERYÜZÜNDEKİ TAMGASIDIR.Dünya durdukca da Yiğit TÜRK Subaylarının Kahramanlığı sürecektir.
ve Türk Subaylarına alçakça zehirli kinleriyle düşmanlık edenler,aslında en büyük TÜRK düşmanlarıdır..
    Eğer ki 4.Temmuz 2004 günü adi bir kançıklıkla birilerinin ona çuval dediği benimde "bez parçası"dediğim olayla TÜRK SUBAYLARINI yendik sanıyorlarsa,günü geldiğinde "Mertçe İntikamının katlı katlı alınacağını göreceklerdir."Birilerine sözüm ona TÜRKİYE İŞGALİ Senaryosu olan ve adınada "metal fırtına"denilen o "Metal Teneke"o engerek başlarına geçirilecektir.
      ÇÜNKÜ TÜRK'ÜN İNTİKAM GENİ ONA ŞANLI ATALARININ MİRASIDIR:O GEN NAMUSTUR;ŞEREFTİR;VATANDIR;ALBAYRAKTIR...
       BİLİNE.........................
 
 NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE-İNADINA İLELEBET..
 12 Temmuz 2007 


 Saygıyla
 Gülsev EYÜBOĞLU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder