Bu Blogda Ara

20 Mart 2014 Perşembe

ATATÜRK'ÜMÜZ;GÖK SANCAKLI,AL SANCAKLI ERGENEKON-NEVRUZ KUTLAMALARI YAPTIRMIŞTIR !

MAREŞAL GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜMÜZ ;
GÖK SANCAKLI VE AL SANCAKLI  ERGENEKON-NEVRUZ KUTLAMALARI YAPTIRMIŞTIR..!

30 Ekim 1918 tarihli Kara Hiyanet Mondros Mütarekesi'nin ardından Türk Yurdu TÜRKİYE;huncarca Haçlılar ve iç işbirlikçilerinin alçakça yardımlarıyla işgal edildi !
İSTİKLAL SAVAŞIMIZ Döneminde ve Cumhuriyet Döneminde de ATATÜRK'ümüzÜN emriyle ,  Gök Sancaklar ve Al sancaklarla süslü Nevruz törenleri yapılmıştır.
. Özellikle, Nevruz günü 21 Mart 1921’de İngiliz Subayların yönettiği Yunan kuvvetleri bütün cephelerden taarruz hazırlığına başlayıp 23 Mart’ta saldırya geçmişlerdir(Tesadüf müü acaba ?). Hedefleri ise Ankara ve Gazi Meclis'tir.. Bu hunhar ve alçakça Haçlı (Avrupa)işgal ve saldırılar karşısında;Türk Yurdunun durumu Gazi Mustafa Kemal Paşa ve Gazi Meclis Mebusları tarafından  ikinci Ergenekon olarak dile getirilmiştir..
     Kütahya Mebusu Besim (Atalay) Bey’in “Ergenekon-Nevruz” adlı açıklaması Hakimiyet-i Milliye gazetesinde ;Türk Milletine anlatıldı.
Dinleyelim:
   “Milletler her ne şekilde yaşarlarsa yaşasınlar, her nereye giderlerse gitsinler, onların aralarında asırların söküp götüremediği bir çok ananeler vardır, töreler  devam eder. İşte Nevruz adı konmuş Ergenekon bayramı bu suretle pes-zinde halinde yaşamakta olan bir ananemizdir. 
Adını ve şeklini değiştirmiş olmasına rağmen hâlâ ölmemiş ve her sene aynı günde Milletimiz  bir bayram hayatı yaşar. Yaklaşık olarak bundan 3500 sene önce Türkler, Çinlilerle yaptıkları bir savaşta mağlup oluyorlar… Yalnız dokuz kişi kurtulup, ıssız dağlara çekiliyorlar. Dörtyüz sene orada kaldıktan sonra bir Bozkurt'un öncülüğünde oradan çıkıp, Çinlilerin üzerine çullanıyorlar ve dedelerinin öçlerini alıyorlar. Dört asır kaldıkları yaylaya Ergenekon deniliyor ki, sonsuz vatan demektir… 
Türkler Ergenekondan Mart dokuzunda çıktıkları için (Güneş takvimine göre 22 Mart) her yıl Mart dokuzunda bayram yaparlar, 
demir döğerler, ateş yakarlar, kurt başlı bayrakları takdis ederlermiş…
“Acemleşen batı Türkleri bu bayramı Acem bayramı olarak kabul etmişlerdir.”
    Bu ERGENEKON hadisesinden çıkarılacak mühim netice, bizim bu günkü Milli Mücadelemizle benzeşmesidir.Dokuz kişiden türeyerek düşmanlarından intikam alan Türk soyunun, bu gün de kendi varlığına kastedenlere karşı silahlanmış ve ve yarın muvaffakiyetini temin edeceğine ve ulu Tanrı’nın yardımı ve milletin gayretleriyle kara günlerden kurtulacağından eminim.”    
     Azerbaycan Cumhuriyeti hükümet başkanı Neriman Nerimanof’un 24 Mart 1919 tarihinde Nevruz dolayısıyla Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya kutlama  telgrafı çekmiştir.
      Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında Ergenekon-Nevruz bayramı resmi bayram olarak büyük törenlerle kutlanıyordu.. 21 Mart 1925 yılında Ankara’da Ergenekon-Nevruz Bayramında;Gök Gözlü Ebedi Başkomutan(Başbuğ)Cumhurbaşkanı Mareşal Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ümüzün huzurunda yapılan bir resmi geçitte, Şanlı Türk Ordusu Kıtaları;başlar “Göksancaklar, Alsancaklar”, olduğu halde törene katılmışlardır. 

       Miladi takvimin kabulünden sonra 1926 Ocak ayından itibaren, Mart ayı “mali yılbaşı” olarak kabul edilmiştir.
     1922 yılı Mart ayında Gazi Mustafa Kemal Paşa; cepheleri denetleyerek Şanlı Türk Ordusu'nun; düzeni için hazırlıklar başlattığı olağan üstü bir dönemde bile okullara talimatlar ve tebligatlar göndererek;Ergenekeon-Nevruz Toyunun en üst düzeyde  kutlanması talimatları vermiştir.
 23 Mart 1922 günü:Gazi Türkiye Büyük Millet Meclisi  önünde ve Taşhan Meydanında yapılan Ergenekon-Nevruz Törenlerini; Hakimiyet-i Milliye Gazetesinin 24 Mart 1922 Günlü sayısında;
     “Resmigeçit dün bütün göğüsleri kabartacak derecede muntazam olmuştur. Ergenekon-Nevruz ; ananevi ve Milletimizin katıldığı seyirlik, gezintiye çıkmak ve bereket, muştu ve sevinç günüdür. 
O an en eski törelerimize uyarak tüm askerlerimiz daha sabahtan şehir içinde harekete başlamışlardır. Saat birde Meclis önündeki meydanda Dârü’l-muallimin binası yakınlarına, Taşhan önüne millet bahçesine kadın erkek bir çok halk toplanmaya başlamıştır.Gazi  Mecliş’te de, bütün mebuslar, bakanlar toplanmış olduğu gibi hariçte de binlerce halk toplanmıştır. Uzaktan Karaoğlan Çarşısı yönünden marşlar işitilmeye başlayınca, kahraman askerlerimizi görmek için halkta heyecan artmıştır. Gazi Meclis kapısının önünde bir polis müfrezesi iki taraflı sıralanmıştır. Meclis azası Meclis bahçesinde ve balkonlarda bulunuyordu. Bando gelerek karşıda durdu ve geçit resminyle marşlar devam ediyordu.
Sırasıyla Tüm  Kıtalar gayet muntazam elbise, teçhizat ve kahramanlara yakışan alçak gönüllü bir tavırla ve intizam ile Gazi Meclis’in ve Türk Milletinin  alkışları arasında geçti…”

....ŞİMDİİİİ TOPYEKÜN EZELİ TÜRK DÜŞMANLARI (İÇERDEKİ-DIŞARDAKİ);ASİL TÜRK BUDUNLARININ BİNLERCE YILLIK ERGENEKON-NEVRUZ TÜRK TOYUNU ZEHİRLİ KİNLERİYLE ATATÜRK'ÜMÜZÜN BEDENEN ARAMIZDAN AYRILDIĞI(Kİ ATATÜRK HER TÜRK'ÜN DAMARLARINDAKİ ASİL KANI OLARAK YAŞIYOR VE DÜNYA DURDUKCA YAŞAYACAKTIR) 1O KASIM 1938 GÜNÜNÜN ERTESİ 11 KASIM 1938 DEN SONRA ASİL TÜRK MİLLETİ'NİN BELLEKLERİNDEN SİLEREK,KAHPE BÖLÜCÜ PİÇLERİN NEVRUZU OLARAK HİYANET ALÇAKLIĞINA DÖNÜŞTÜREREK KIRK ASIRLIK TÜRK YURDUNU BÖLDÜRDÜK HİYANETLERİNİ TÜRK DİRİLİŞ TOYU ERGENEKON; HAİN KAFALARINA VURA VURA TÜRK ÖRS'ÜNDE EZECEKTİR..
YA EZECEKTİR,YA EZECEKTİR..BİLİNE  !!!!!
VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN..
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE-İNADINA İLELEBET..
SAYGILARIMLA
21 MART 2014
GÜLSEV EYÜBOĞLU

19 Mart 2014 Çarşamba

ÇANAKKALE 18 MART 1915 TÜRK'ÜN BÜYÜK DENİZ ZAFERİ..!

ÇANAKKALE 18 MART 1915 TÜRK'ÜN BÜYÜK DENİZ ZAFERİ..
YA DA EZELİ TÜRK DÜŞMANLARI HAÇLILARIN TEPESİNE İNEN TÜRK GÜRZ"Ü !

Ezeli TÜRK Düşmanları Haçlılar(ki bu kançık düşmanlıkları halen daha devam ediyor !Ancak onlar içerdeki topyekün Hainlerin Stratejik Müttefikleri..)Çanakkale Boğazında bütün ufukları kaplayan düşman bayrakları ile 18 Mart 1915 Gününü bütün dünyaya büyük gün olarak duyurdular !
On büyük Savaş Gemisi,Torpitolar,Mayın tarama Gemileri,sayısız küçük deniz araçları çevrilmiş olarak Çanakkale Boğazına yaklaşarak,Boğazın dahilinde iki saflı bir Savaş Düzenine girdiler !
Altı büyük İngiliz Savaş gemisi ve bunların arasında İngiliz Kraliyet Amiral Gemisi"Quenn Elisabeth"Saat 11.30 da TÜRK Savunma Hatlarını ateş altına aldılar !Korkunç demir yağmuru başladı.Saat 12.00 de;Dört Savaş Gemisinden oluşan Fransız Filosu ateşe başladı !
Saat 12.30 da Kahraman Türk Topçuları;bu hunhar saldırıya muhteşem ve tam isabet atışa başladı.Top gümbürtüleri,kasırgaların uğultuları,patlayan volkanların topyekün düşmanı saran Gökkubeyi Yağız yere indiren TÜRK'ün öfkesinin ateşleriydi..!
Öğleden sonra saat 14.00 e doğru aniden TÜRK Topçularının ateşi kesildi.Haçlılar,hedefe yaklaştıklarını,Türk Tapyalarını yerle bir ettiklerini sandılar !Oldukca ağır tahribata uğrayan Fransız Filosu geriye çağrıldı.
Ancaaakkk saat tam 14.00 de denizde korkunç bir patlama;Fransız'ların en güçlü Savaş Gemisi"Bouvet"duman bulutlarının arasında iki dakikada alabora olarak,mürettabatı ile denizin dibine gömüldü..Tam bu anda Kahraman Türk Topçuları Tabyalardan ateşe başladı,diğer Fransız Gemileri Topçu ateş menzilinde idi.Fransız Amiral Gemisi"Suffren",suyun üzerinde durmaya çalışırken,"Goulois"ağır yara alırken,bir de Mayına çarptı..
Kahraman Türk Topçularının isabetli ve tam hedef atışları devam ediyor !
Ve 19 Mart 1914 günü sabaha karşı İngiliz Filo Komutanı Kraliyet Başkenti Londra'ya telgraf çekiyor;"Quen Elisabeth"in yanındaki en güçlü zırhlımız"İnflexible",öğleden sonra bir Türk Mayınına çarptı.Gemi iyice yan yattı !Bir kaç dakika sonra da"İrressistible"den aynı felaket haberi geldi.Yarası kurtarılamıyacak kadar ağır.Kıyıdaki Türk Savunma Hatlarından,Öbüs Bataryalarından korkunç mermi yağmuru ile Gemi Anadolu Kıyısına yakın bir yerde battı.Akşama doğru saat 17.00 de Harekatı durdurmak zorunda kaldık.Tam ateşten çözülürken bir Zırhlımız daha kaybı haberi geldi."İrresistible"Zırhlısını yedeğe almaya çalışırken ne yazık ki "Ocean"Zırhlımız da bir Türk Mayınına çarptı.!Hasar çok ağır Zırhlı gözden çıkarıldı.Akşama doğru bir Zırhlımız dümensiz bir şekilde akıntı ile sürüklenerek geceleyin Truva yakınlarında battı.Geriye kalan Zırhlılarımız seri hareketlerle Türk Tabyalarının atış menzillerinden süratle geri çekidiler.".......

......Ezeli TÜRK Düşmanları Hunhar Haçlılar'ı ÇANAKKALE'ye Gömen Kahraman TÜRK Orduları ve gelecekte Asil TÜRK Milleti'nin Dünya durdukca Ebedi Başkomutanı(Başbuğ)Gök Gözlü Büyük Savaşçısı Yarbay Mustafa Kemal Bey'in Askeri Dehasıyla geçemedikleri Çanakkale'den;Türk Devleti'ni yöneten düşman işbirlikçileri Hainlerin imzaladıkları Kara zül mütarekelerle;daha Çanakkale'de "vurulup tertemiz alınlarından"yatan Kahraman Ecdatlarımızın tertemiz kanları kurumadan 18 Kasım 1918 günü 72 Parça Haçlı Donanması'nı Dolmabahçe önlerine demirlettiler..!!
....Ebedi Başkomutan(Başbuğ)Gök Gözlü Mareşal Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ümüzün öğüdü;dünya durdukça TÜRK'ün belleğinde duracaktır !

"Yedi bin yıllık TÜRK Beşiği,Kırk Asırlık TÜRK Yurdu TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR"
VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN..
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE-İNADINA İLELEBET..
Saygılarımla..
Gülsev EYÜBOĞLU
18 Mart 2014
NOT:Haçlıların 18 Mart 2015 günü Çanakkale Boğazına gömülen Savaş Gemileri(bulabildiğim)fotoğrafları..







13 Mart 2014 Perşembe

MALTEPE ASKERİ CEZAEVİNDEN BÜYÜK TÜRK MİLLETİNE SELAM GETİRDİK.!

MALTEPE ASKERİ CEZAEVİNDEN BÜYÜK TÜRK MİLLETİNE SELAM GETİRDİK..
SÖZDE BALYOZ DAVASINDAN TUTSAK KOMUTANLARIMIZ;
SAYIN HV.KURMAY ALBAY D.İSMET ÇINGI
SAYIN DZ.KURMAY ALBAY F.YAVUZ URAS
SAYIN DZ.KURMAY ALBAY ERDİNÇ ALTINER
SAYIN DZ.KURMAY ALBAY ENDER KAHYA
SAYIN DZ.KURMAY ALBAY CEM OKYAY..
BUGÜN DEĞERLİ ARKADAŞIM SAYIN NURAY SOMER BOZBEY HANIM İLE
BİRLİKTE DEĞERLİ KOMUTANLARIMIZI MALTEPE ASKERİ CEZAEVİNDE ZİYARET ETTİK..ONURLU GÜNÜMÜZDE,SAYIN KOMUTANLARIMIZLA GÖRÜŞTÜK..BİZE KENDİLERİNİN "ER MEKTUBU GÖRÜLMÜŞTÜR"KİTABINI(Kİ TÜRK TARİHİNE ŞİMDİDEN İLELEBET TAMGALANMIŞTIR)
İMZALAYARAK ARMAĞAN ETTİLER..
BENDEKİ"ER MEKTUBU GÖRÜLMÜŞTÜR"KİTABINA YAZDIKLARINI SİZLERLE PAYLAŞMAK ONURUYLA..KİTABIN İLK SAYFASI;
"13 MART 2014 MALTEPE
KIYMETLİ ABLACIĞIM;
ARTIK GÜLECEĞİZ,ZORLUKLAR GERİDE KALACAK.
HÜZÜN,ENDİŞE,KAYGI BİTECEK.eL ELE,
OMUZ OMUZA GÜZEL GÜNLER GÖRECEĞİZ..
KAPILARI,DUVARLARI YIKAN SİZSİNİZ İYİ Kİ VARSINIZ..
SİZ OLMASAYDINIZ BİZ NE YAPACAKTIK ?
İKİNCİ SAYFA;
"MALTEPE'DE AÇAN İNATÇI ÇİÇEKLERİ ZİYARET ANISI"
"ER MEKTUBU GÖRÜLMÜŞTÜR"
D.İSMET ÇINKI
HV.KURMAY ALBAY
İMZA

F.YAVUZ URAS
DZ.KURMAY ALBAY
İMZA

ERDİNÇ ALTINER
DZ.KURMAY ALBAY
İMZA

M.CEM OKYAY
DZ.KURMAY ALBAY
İMZA

ENDER KAHYA
DZ.KURMAY ALBAY
İMZA




........................................................
SAYGILARIMLA
13 MART 2014
GÜLSEV EYÜBOĞLU
 —

10 Mart 2014 Pazartesi

Ravel - BOLERO

6 Mart 2014 Perşembe

1936 BOĞAZLAR HAKKINDA MONDREUX ANTLAŞMASI..


1936 BOĞAZLAR HAKKINDA MONDREUX ANTLAŞMASI..
20 Temmuz 1936
Kısım ll)-
HARP GEMİLERİ

Madde 8)-
İş bu Mukaleve mucibince harp gemileri ve onların vasıfları ile tonajların hesabı için muteber olacak tarif işbu mukavelenamenın ikinci lahihasında tariftir.
Madde 9)-
Askeri Bahriyenin,mayi olsun olmasın mahrukat,nakli için hasseten inşa edilmiş olan yardımcı gemileri 13 üncü maddede istihdaf olunan mütekaddim ihbara tabi tutulmayacak ve Boğazları münferiden geçmek şartıyla 14 ve 18 inci maddeler mucibince tahdide tabi tonajlar hasebına girmeyeceklerdir.Bununla beraber sair geçiş şeraiti hususunda harp gemilerine kıyasen muameleye tabi tutulmakla berdevam olacaklardır.
Bundan evvelki fırkada istihdaf edilen yardımcı gemiler,derpiş edilen istisnadan ancak teslihatları;Sabit hedeflererine karşı azami 105 milimetre çapında iki top;ve hava hedeflerine karşı azami 75 milimetre çapında iki silahtan fazlasını ihtiva etmediği takdirde istifade edebilecektir.
Madde 10)-
Sulh zamanında hafif su üstü gemileri,küçük muarebe gemileri ve yardımcı gemiler,gerek Karadenize sahildar olan ve gerek olmayan Devletlere mensup bulunsunlar,hiç bir rüsum ve tekalifata tabi tutulmadan Boğazlardan geçiş serbestisinden istifade edeceklerdir;şu şart ile ki,bunlar Boğazlara gündüz ve aşağıdaki 13 üncü ve müteakip maddelerde derpiş edilen şerait dairesinde girerler.Yukarıdaki fırka istihdaf edilen sınıflara dahil olan gemilerden gayri harp gemileri ancak 11 ve 12 nci maddelerde derpiş edilen hususi şerait dahilinde geçiş hakkını haiz olacaklardır.
Madde 11)-
Karadeniz sahildarı Devletler 14.ncü maddenin 1 inci fırkasında derpiş edilen tonajdan yüksek tonajda bulunan hattıharp gemilerini,Boğazlardan geçirmeye mezundurlar,şu şart ile ki;Bu gemiler Boğazları birer birer ve refaketlerinde en çok iki torpito ile geçerler.
Madde 12)-
Karadeniz sahildarı Devletler,bu deniz haricinde inşa ettirdikleriveya satın aldıkları denizaltı gemilerini,eğer tezgaha konma veya mübayaadan Türkiye'ye vakti zamanıyla haber verilmiş ise,üstübahriyelerine iltihak etmek üzere,Boğazlardan geçirme hakkına haiz olacaklardır.
Mezkur Devletlere ait denizaltı gemileri,bu hususta Türkiye'ye tasrihat verilmek şartıyle,bu deniz haricinde kaim tezgahlarda tamir edilmek üzere keza Boğazlardan geçebileceklerdir.
Gerek birinci ve gerek ikinci takdirde denizaltı gemileri gündüz ve su üstü seyrüsefer edecekler ve Boğazlardan münferiden geçeceklerdir.
Madde 13)-
Harp Gemilerinin Boğazlardan geçmesi için Türkiye Devleti'ne siyasi tarik ile bir mütekaddim ihbar vaki olmak lazımdır.
Bu mütekaddim ihbarın normal müddeti sekiz gün olacaktır.Ancak Karadeniz sahildarı olmıyan Devletler için müddetin onbeş güne iblağı arzuya şayandır.Bu mütekaddim ihbarda gemilerin gidecekleri mahal,isimleri,tipleri ve adetleri ile azimette geçiş ve ledecalip,avdette geçiş tarihleri tasrih edilecektir.Har tarih tebddülü üç günlük bir mütekaddim ihbara mevzu teşkil edecektir.
Geçiş esnasında bahri kuvvet kumandanı,tevakkufa mecbur olmaksızın,ÇANAKKALE VEYA KARADENİZ BOĞAZLARI Medhalindeki bir işaret istasyonuna emri altındaki kuvvetin sarih teşekkülünü bildirecektir.
Madde 14)-
İşbu Mukavelenamenin 11 inci maddesinde ve 3 ncü lahikasında derpiş edilen ahval müstesna olmak üzere,Boğazlarda transit halinde bulunabilecek ecnebi bahri kuvvetlerin azami tonaj mecmuu 15.000 tonu tecavüz etmiyecektir.
Her halde bundan evvelki fıkrada istihdaf edilen kuvvetler dokuz gemiden ziyade olamaz.
Karadenize sahildar olan ve olmayan Devletlere ait olup,17 nci madde ahkamına tevkifan Boğazlardaki bir limanı ziyaret eden gemiler bu tonaja dahil olmayacaklardır.
Keza geçiş esnasında hasara uğramış harp gemileri bu tonaja dahil olmayacaklardır;bu gemiler tamirat esnasında,Türkiye tarafından isdar edilen hususi emniyet ahkamına tabi tutulacaklardır..
NOT:Diğer 15.,16.,17.,18.,19.,20.ve 21.ci maddeler ikinci bölümde ..
KAYNAK:
İsmail SOYSAL
TÜRKİYE'nin Dış Münasebetleriyle ilgili
BAŞLICA SİYASİ ANTLAŞMALARI..
TÜRKİYE İŞ BANNKASI
KÜLTÜR YAYINLARI 1965 YILI BASIMI..

FIRLASIN OK YAYINDAN ÇIKSIN KILIÇ KININDAN..!

FIRLASIN OK YAYINDAN ÇIKSIN KILIÇ KININDAN !!YETTİ BEEE...


BİZ Kİ TÜRK ANALARI
BACILARI,KIZLARI
DÜNYA VAR OLDUĞUNDA
VAR ETTİK TÜRK Ü KIZI KIZANI
DOĞURDUK YETİŞTİRDİK
DAMARLARINDA ASİL KAN AKANLARI
DOĞURDUK BÖLÜK BÖLÜK
YİĞİTLER ASLANLARI
BESLEDİK TEMİZ SÜTLERLE
TÜRK E CAN KATANLARI
KENDİ ADINDAN ÖNCE
ÖĞRETTİK ATATÜRK Ü
ÖĞRETTİK HER SİPERDE
KAN VEREN YATAN TÜRK Ü
HİÇ BİLMEZLER ASLA
GAFLETLE HİYANETİ
ONLAR ANALARININ
 KINALI KUZULARI
ONLAR TÜRK MİLLETİNİN
KAHRAMAN ORDULARI
YAN GELİP YATMADILAR
CAN VERİPTE YATTILAR
GÜN GELİP ASKERLERİ
GÜN GELİP SUBAYLARI
BAYRAĞA SARILDILAR
HİYANET ETTİ YİNE
SOYSUZUN TORUNLARI
DÖŞEDİLER YURDUMA
ŞEREFSİZCE......
KALLEŞCE..
ZEHİRLİ TOHUMLARI
KATLETTİLER KALLEŞCE
KAHRAMAN YİĞİTLERİ
AĞLAR TÜRK ANALARI
KOKLARLAR TOPRAKLARI
BİLMEZ Kİ KALLEŞ SOYU
O TOPRAKLAR KUTSALDIR
VERMEZ BİR ZERRESİNİ
TÜRK ANASI ONLARA
O TOPRAK OĞULLAR
O TOPRAK KARDEŞLER
O TOPRAK EŞLERDİR..
YETTİ..ARTIK..YİĞİTLER..
ŞİMDİ CENK ZAMANIDIR
AKAN GÖZYAŞI BİTTİ
KÜKREMEK ZAMANIDIR
BİNLERCE YIL ÖNCENİN
KÜRŞAD İSYANIDIR
ATATÜRK BAŞKOMUTAN
ÇAKMAK TA MAVİ GÖZLER
FIRLASIN OK YAYINDAN
ÇIKSIN KILIÇ KININDAN
O KALLEŞ YILANLARIN
BAŞ EZMEK ZAMANIDIR.....
..11 HAZİRAN 2007
.................GÜLSEV EYÜBOĞLU
ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE....11.06.2007

3 Mart 2014 Pazartesi

TÜRK DEVRİMİ'Nİ ATATÜRK'TEN DİNLEYELİM..!!

TÜRK DEVRİMİ'Nİ ATATÜRK'TEN DİNLEYELİM !

"Millet yekvücut olup Hakimiyet_i Milliye esasını ve Türklük şuurunu hedef ittihaz ederek gerekeni yapacaktır."
22 Mayıs 1919 Samsun ................................................

"Biz,milliyet fikirlerini tatbikte çok gecikmiş ve çok lakaytlık göstermiş bir milletiz.Bunun büyük zararlarını daha büyük faaliyetlerle telafiye çalışmalıyız.Çünkü tarih,olaylar ve müşahedeler ,insanlar ve milletler arasında daima milliyetin hakim olduğunu göstermiştir.Özellikle bizim milletimiz,milliyetini ihmal edişinin çok acı cezalarını çekmiştir.Kuvvetimizin zayıfladı zamanlarda,bizi hor ve hakir gördüler !.Anladık ki,kabahatimiz kendimizi unutmuş olmamızdır."......................................

"Ben,1919 senesi mayısın 19 da Samsun'a çıktığım gün elimde maddi hiç bir kuvvet yoktu.Sadece Türk Milleti'nin büyük asaletinden doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve hissi bir kuvvet vardı.İşte ben,bu milli kuvvete bu asil Türk Milleti'ne güvenerek mücadeleye başladım.Milli mücadeleyi yapan doğrudan doğruya Türk Milleti'nin kendisidir,bu milletin evlatlarıdır.Milli mücadele şahsi hırs değil,milli izzet-i nefis gerçekleşmiştir."........................................

"Türk Milleti'nin dili Türkçe'dir.Türk Dili,Türk Milleti için kutsal bir hazinedir.Çünkü Türk Milleti,geçirdiği nihayetsiz felaketler içinde;ahlakını,törelerini,hatıralarını,menfaetlerini,kısacası bugün kendi milliyetini tamamlayan herşeyini dili sayesinde muhafaza etmiştir.Türk Dili,Türk Milleti'nin kalbidir,zihnidir.".......................................

"Vatanımız,Türk Milleti'nin en eski ve yüksek tarihi ve topraklarının derinliklerinde mevcudiyetlerini muhafaza eden eserleri ile yaşadığı Türk Yurdudur.Vatan,beher kayıt ve şart altında ayırımcılık kabul etmeyen bir bütündür.".......................................

"Türk Milleti'nin esası aynı kökün,aynı uzun ortak geçmişin tespit ettiği belirli tiptit,Türk tipi.Türk Milleti'ni oluşturan insanların tarihi birdir.".........................................................................................

"Türk Milleti, çok büyük sahada vücut bulmuş soy,boy ve budunların birleşmesi ile büyük bir camia vücuda getirmiştir."..............................

"Millet sevgisi kadar büyük sevgi yoktur.İstiklal Harbinde,benim de milletime ettiğim hizmetler olmuştur zannederim.Ancak bunların hiçbirini kendime mal etmedim.Bunların hepsi asil milletimin eseridir.Mazi de sayısız uygarlık kurmuş bir "ırk'ın" ve milletin çocukları olduğumuzu ispat etmek için yapmamız lazım gelen herşeyi daha yapamadık,bugünlere ve yarınlarda daha yapacağımız daha büyük işler vardır,ilmi araştırmalar da bunun arasındadır.Benim arkadaşlarıma öğüdüm şudur;şahsınız için değil mensubu olduğunuz millet için elbirliğiyle çalışalım,çalışmaşarın en büyüğü budur !.."....................................................................................

"Türk Milleti'nie siyasi ve içtimai camiası içinde;kendilerine kütlük,çerkezlik,boşnaklık ve hatta lazlık fikri propaganda edilmek istenmiş vatandaş ve milletdaşlarım vardır.Ancak mazinin despot devirleri mahsulü olan bu yanlış fikirleri;bir avuç düşman aleti mürteci,beyinsizden maade hiçbir millet ferdi üzerinde terennümden başka bir tesir hasıl etmemiştir.Çünkü bu millet efradı da umumi Türk Camiası gibi aynı müşterek tarihe,maziye,ahlaka,hukuka sahiptir.Anadolu'da yapılan kazılar,ilmi araştırmalar bu tespit etmektedir.O halde Türk Milleti'niçeşitli unsurlara ayırmanın ayrı ayrı adlarla çağırmanın kirli propagandalara alet olmaktan başka bir manası yoktur.Türk Milleti birdir,bütündür".........................................................................

"Türk Milleti'nin varlığının devamı için,fertler arasında süregelen şekil ve mahiyetini değiştirmiştir yani millet dini ve mezhebi bağlılık yerine Türk Millyeti bağı ile bir araya toparlanmıştır"..................................

"Herkes vicdanının sesine uymakta serbesttir,biz dine saygı gösteririz.İnç ve inançlara muhalif değiliz.Biz sadece din işlerini,millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya riayet ediyoruz.Laikliğin en büyük faydalarından biride Din'in kötüye kullanılmasını önlemektir.Laikliğe göre hiç kimse Din'i kendi menfaetine kullanamaz.Din her türlü menfaetin üstünde kutsaldır.Efendiler !..O halde bu kutsal duyguları sömürme girişimleri Din'e fayda getirmez aksine büyük zarar getirir.İşte Laiklikle,Din alanında Milletin haklarını korumak amaçlanmıştır.Laiklik İlkesinde ısrar ediyoruz.Laiklik sadece Din ve Dünya işlerinin birbirinden ayrılması değildir.Laiklik,bütün milletin vicdan,ibadet ve din hürriyetini korumak demektir."...................................................................

"Demokrasi esas itibariyle siyasi mahiyettedir.Demokrasi bir sosyal yardım veya ikdisadi teşkilat sistemi de değildir.Demokrasi maddi refah meselesi de değildir.Böyle düşünceler,milletin siyasi hürriyet ihtiyacını uyutmayı amaçlar.".................................................

"Hürriyetin de,eşitliğin de,Adaletin de dayanak noktası Milli Egemenliktir.Milli Egemenlik uğrun da canımı vermek benim için vicdan ve namus borcudur."....................................................................................................................................



Asil TÜRK Milleti'nin Ebedi Başkomutanı(Başbuğ)Mareşal Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK,



TÜRK DEVRİMİ'NİN ÖZ'ÜNÜN,izm'ler,ist'ler değil öz be öz TÜRK'E özgü bir DEVRİM olduğunu tamgalıyor !..
TÜRK DEVRİMİ'NİN büyüklüğü Asil TÜRK MİLLETİ'NİN büyüklüğüyle eşittir !..
Asil TÜRK MİLLETİ'NİN yeryüzünde var olduğu süreçle birlikte devam edecektir !..
TÜRK DEVRİMİ asla "kağıt parça"ları ile yok edilemez !Yok ettiğini sanan Yedi Düvel işbirlikçileri ,gün gelir TÜRK DEVRİMİ'NİN ağırlığı altında ezilirler !!Bu Şanlı TÜRK Tarihinin emridir !.
TÜRK DEVRİMİ'Nİ anlamak,yiğitliktir,mertliktir,cesarettir ,ATATÜRK ruhu taşımaktır !..

Bir takım kağıt parçalarıyla kaldırdık diyen sefillerin "gripsiko harp" yaygaralarına zihinlerini tutsak ederek yılgınlıklarıyla ağlaşanlarda TÜRK DEVRİMİ'NİN ÖZ'ünü,ATATÜRK'ün ölümsüzlüğünü algılayamamış olanlardır.

Gerisi lafı güzaftır..!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE-İNADINA İLELEBET..!
SAYGILARIMLA
GÜLSEV EYÜBOĞLU
03 MART 2012