Bu Blogda Ara

29 Aralık 2013 Pazar

21 Aralık/29 Aralık 1914 TÜRK'ÜN DİNMEYEN BÜYÜK ACISI SARIKAMIŞ FACİASI..!!!!

21 Aralık/29 Aralık 1914 TÜRK'ÜN DİNMEYEN BÜYÜK ACISI SARIKAMIŞ...!
2.Bölüm

    21 kasım/21 Aralık 1914;
Gelen emirle,düşmana Taarruz emri durdurulan Birlikler(100Bin mevcut)karlardanar Siperler yapılarak kar tipi altında,ilk günlerden ellerinde kalan erzakları ile yetindiler.
    Erzak takviyesi gelmedi,açlık başladı.Köylerden satın alınan hayvanlar kesilir kesilmez doğru dürüst yıkanamadan (çünkü akar sular donmuştu,-20 derece donmuş karlar eritilmeye çalışılıyordu)pişirilerek Binlerce Asker doyurulmaya çalışıldı !
Kesilen yüzbinlerce hayvan leşleri yağan kara rağmen yığınlara ulaştı.Elde kalan Buğdaylar kavruluyor ya da haşlanıyor bir avuçla gün geçiriliyordu..Erler,Komutanlara isyan etmeye meyillendiler:
  "Açlıktan ölelimmi ?Karnımızı doyurun,iaşemizi verin !"Oysa Komutanlar da aynı şartlar içinde AÇ..!
Ve nasıl Erlerine söylesinler ki"Erzurum Ana Karargahına çektiğimiz telgraflar ya yanıtsız ya da şartlara uyum sağlayın"..!!
Yerleşilen mıntıkaların her tarafı insan dışkılarıyla kirlendi.Hastalıklar başladı;günde bazen 50 bazen 100 er,ya ağır hasta ya da Şehit olmaya başladı .(Ahhh,ahhh gözyaşlarım o şartlara fışkırıyor acı içinde..:(((((....)
    Sefalet,Açlık,Soğuk;Taburların mevcutlarını 300 e 400 e kadar düşürdü..Dondurucu soğukta,artık tahta ranzaların sökülüp yakılmasına başlandı..Ranzalardan sonra bulundukları binalarına tahta kısımları sökülüp yakılıyordu.Tabur Komutanlarının Kaldıkları Ahır'ın damı bile sökülüp yakıldı !
   Ne Harbiye Nezareti'nden,ne Erkan-ı Harbiye'den,ne geniş yetkilerle donatılmış Hükümet Valisi'nden;çekilen telgraflara yanıt gelmedi..!!!!!!!(O dede Vali'lerden,bu torun Vali'lere..)
   15 Aralık 1914;
Talgraflara yanıt"Komutanlar derhal Erzurum Karargahına gelsin"Emri geldi..!
     Erzurum'da;Başkomutan Vekili Enver Paşa,Erkanı-Harbiye 2.Başkanı Alman Bronsart,Hsrekat Daire Başkanı Alman Feldman,Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa;
Tabur Komutanlarını huzurlarına aldılar !Kars İli'nin Haritaları dağıtıldı ve derhal Taburları toparlayarak 5 gün içinde Harekat Emri verildi..!
     Erzurum'da Karargaha çağrılan Komutanlar(Rütbeleri Albay,Yarbay,Binbaşı,Yüzbaşı,Teğmen.):
100Bin Mevcutlu Birliklerin bulunduğu Mevkilerin Erzurum'a 80 Km.uzaklıkta olduğunu Harekata hazırlık için Mühimmat ve erzak temininin metrelerce kaplı yollardan ancak 15 gün içinde temin edilebileceğini,korkunç Kış şartlarında düşman ordusunun harekat  keşfinin zor olacağını,ansızın bir düşman baskınının ihtimalinin çok yüksek olduğunu,Rus Ordusu'nun erzak,mühimmatlarının eksiksiz,Askerlerinin giyim donanımlarının çok yüksek ve tuttukları mevkilerde üstünlük sağladıklarını,nakliye kollarının düzenli at arabaları olduğunu,Türk Alaylarının; dondurucu soğuk açlık ve hastalıklar nedeniyle mevcudunun azaldığını,takviye birliklere ihtiyaç olduğunu,Askerin elbiselerinin,çarıklarının yırtık,en azından iç giyimlerinin imkanlar dahilinde teminini,Kars istikametinin metrelerce kar nedeniyle elverişsiz olduğunu rapor ettiler..!
Ancak bu raporlarının dikkate alınmayarak verilen emre itaatsizlikle cezalandırılacakları kendilerine bildirildi...!!!!!!
Verilen emre itaatsizlik cezasının Seferberlik halinde ve Muhabere dönemlerinde Kurşuna dizilmek olduğu,kendilerine tebliğ edildi......(Ahh,ahhh Kahraman Ecdatlarımız Komutanlarımız ahh...!!)..
     21 Aralık 1914 :
     Erzurum Dağlarından,Kars'a ,Sarıkamış'a yürüyüş başladı,hemde yayan olarak..!hem de metrelerce kar altında..!
     25 Aralık 1914 :Bardız ve Çilhoroz Dağları.
     26 Aralık 1914 :Felaket başlangıcı...Gelen emir"Sarıkamış'a derhal intikal"....!!!!!!!!!!!İlk hedef Çiftememeler tepesi..
      Öncü 82.Alay ve 83.Alay..Yığınlarca kar,sık Çam Ormanlarının dalları geçit vermiyor..!
     27 Aralık 1914:Yoğun düşman Makineli Tüfek ve Topçu Ateşleri..!!!!ALAY KOMUTANI ŞEHİT..
     29 Aralık 1914:Erzurum Karargahından gelen TELGRAF;
    -"Düşmanla muharebeye tutuştunuzmu ?"
     Yanıt;
    -"CEZAMIZA RAZIYIZ EFENDİM." !!!!....



    SÖZÜN BİTTİĞİ YER..
    VE TÜRK'ÜN DİNMEYEN BÜYÜK ACISI SARIKAMIŞ FACİASI.
KAHRAMAN ECDATLARIMIZIN AZİZ RUHLARI ÖNÜNDE SAYGI İLE DİZ ÇÖKÜYORUM.ONLAR DÜŞMANA YENİLMEDİLER..TÜRK DEVLETİNE ÇÖREKLENEN VİCDANI KARA YÖNETİCELERİN İHTİRASLARININ GÖZ GÖRE HAREKAT EMRİ VERDİKLERİ KARAKIŞ ŞARTLARINDA DONDURUCU SOĞUKLARA YENİLDİLER..!!!!
UNUTMAYACAĞIZ...!!!!
Saygılarımla
29 Aralık 2013
Gülsev EYÜBOĞLU







     
     


26 Aralık 2013 Perşembe

"1 Kasım 1914 Gününden,SARIKAMIŞ FACİASINA Giden Yol..!" 1.Bölüm

1 Kasım 1914 Gününden SARIKAMIŞ FACİASINA Giden YOL.!

   Osmanlı Hükümeti(diyorum çünkü 1077 Yılından 1908 yılına kadar resmi olarak TÜRK Devletinin adı TÜRKİYE idi.Temmuz 1908 yılında sözüm ona AB normlarına uygun demokratik(!)Anayasa Kanuni Esası ile TÜRKİYE Devleti'nin adı işbirlikçi şer odakları tarafından Devlet-i Osman-i Aliyye olarak değiştirilmiştir.)2 Ağustos 1914 yılında genel Seferberlik ilan etti.
  38 Yaşına kadar tüm tertipler Askere çağrıldı ayrıca Emekli Subaylarada görev emri gönderildi(Ki bu TÜRK Ordusu'nun Töresidir.Çünkü TÜRK Subayları kağıt üstünde emekli olur..)Redif Teşkilatı sözüm ona Barış dönemine girildiğinden 1912 Yılında kaldırıldığından,göreve çağrılan Askerler Nizamiye'lere koştular..Yoğun kalabalıklar,çoğunluk yerlerde kapatıldığından kısıtlı imkanlara sahip Askerlik Şubelerine yönlendirildiler..(30 Ocak 2012'de bakanlar Kurulu kararıyla 181 Askerlik Şubesi kapatıldı..NEDEN,O günlerinden bugünlere tarrihi tekerrür mü ?)
  Ancak AskerlikŞubelerinde kadrolar dar,sevk ve pusulalar hazır olmadığından,koşarak Askere gelen TÜRK Yiğitleri,günlerce sokaklarda,Cami avlularında yattılar..
Eeee tabii ki Osmanlı Hükümeti ile Harbiye Nezareti(Milli Savunma Bakanlığı),Erkan-ı Harbiye(Genelkurmay Başkanlığı)uyum içinde çalıştıklarından(!)ve Ordu Komutanlıklarıda dahil Eşgeneral Alman Generallere teslim edenler için TÜRK İmparatorluğunu parçalama süreci sinsice başlatıldı..Genel Seferberlik çıkardılar ancak kısıtlı imkanlara mahkum ettikleri Askerlik Şubeleri önlerinde perişan olan TÜRK'lerin morallerinin bozulması umurlarında olmadı bile..TÜRK adını silerek Osmanlılığa geçen bu şer güruhunun görevi tabii ki TÜRK Ordusu'nun gücünü kırmaktı..Planlar çoktann Avrupa Başkentlerinde hazırlanmıştı bile..
  Ancak Şanlı TÜRK Ordularının,TÜRK Komutanları(ki Orduda Alman veArap Subaylarda çoktu)her türlü baskıya kısıtlı imkanlara rağmen ERZURUM'da beklenen RUS Saldırılarına karşı 20 Temmuzdan itibaren hazırlıklara başlamıştı.
..  VE 1 Kasım 1914günü Başkomutan Vekili Damat Enver Paşa'nın Erkan-ı Harbiye'ye gönderdiği Kafkas Cephelerinde Savaş Emri Erzurum'a gelmişti.Kış şartları yağmurlarla başlamış,çamurlu günde Erzurum'da konuşlu Birlikler,Haydari,Özbek,Söğütlü mevkilerinden gece karanlığında yollarda diz boyu çamurda Askerler ve ikmal hayvanları ilerliyor..1.Tabur 30Km,2.Tabur 25 Km.3.Tabur 20 Km ilerlemişti ki gönderilen yeni bir emirle tamamen ters yöne yönlendirilerek..Dereboyu,Uzunahmet Tabyasında gecelemeleri istendi.Uykusuz,çamurla içinde Taburlar dinlenemeden yağmurlu fırtınalı yollarda ilerlemeye devam edildi.Birliklerin başındaki Komutanlarda Askerleriyle omuz omuza çamurlar içindeydi.(TÜRK Subaylarına düşmanlık eden sefillerin dedeleride aynı düşmanlık içindeydi..Yani copy paste zehirli düşman gen. !)
   6 Kasım 1914,11.Kolordu emrinde 82.Alay öncü,83.Alay ile Topçu Birliği Hasankale'ye yürüyün emriyle yola çıktı.Lapa lapa esintili kar altında Korucuk Mevkiine 2 Saat mola istikamet Akbaba Dağı..!
Pasinler Ovasında bütün Birlikler birleşti.
   10 Kasım 1914 günü Güneş pırıl pırıl,Taburlar bulundukları yamaçlarda eksikliklerini,iaşelerini,tahkimat ve taarruz eksikliklerini tamamladılar..
  11Kasım 1914,Kırdabaz sırtlarında Taarruz emri geldi.1905 rakımlı tepelerde kar bir metreye yakın..
Birliklere Komuta eden 60 Komutan(Albay,Yarbay,Binbaşı,Yüzbaşı,Teğmen)..Muharebe yerini Pasinler Ovası Köprüköy Mevkii olarak planladılar..Karanlık bastığında 1905 rakımlı tepeleri tutacak birlikler yerlerinde kaldı.Diğer Birlikler,Ruslara saldırarak adı Tarihe Köprüköy Zaferi olarak geçen muharebeyi kazandılar..Ancak     1.Tabur Komutanı Kahraman Yüzbaşı;ağır yaralı olduğu halde mrvcudu 700 den 300 e düşen ŞEHİT Askerlerine ağlıyordu"Yanlış emir yüzünden oldu gündüz göz göre düşmana saldırdtılar..Bu yanlış emirler Ordumuzu düşmana kırttırttıracak" ağlayarak son nefesini verdi..(Şimdi bende ağlıyorum,ahh Kahraman Ecdadımız Yüzbaşım,Yiğit ruhun önünde diz çöküyorum..)
   Köprüköy Muharebesini her türlü olumsuzluklara yanlış emirlere rağmen;Askerlerini evlatları gibi gözünden sakınan,Kahraman TÜRK Subayları kazandı..(TÜRK Subaylarına düşmanlık edenler TÜRK ORDUSU düşmanlardır..Hayasız hainler !"...
    11 Kasım 1914:Köprüköy Muharebesini kazanan 83.Alay'a 5.Rütbeden Mecidiye Nişanı"1330 senesinin 29.teşrininde Köprüköy'de düşmanı mağlup eden ve 1905 rakımlı tepeleri kazanan 83.Alay"yazılı sırmalı Nişan verildi.
    Köprüköy Çatışmalarında Erzurumlu Yüzbaşı Süleyman Bey,Erzurumlu Yüzbaşı Sabri Bey ve Kılıçgediği çatışmasında Erzurumlu Hamdi Bey ŞEHİT düştüler..Bu kahraman Ecdatlarımız ve diğer Kahraman Askerlerimiz(hepimizin dedeleri)şimdilerde kimbilir hangi unutulmuş Kabirlerinde yatıyorlar?..
Kahraman Yiğit ruhları Şad olsun..Saygı ile eğiliyorum..
    Her Şarıkamış adını duyduğumda ciğerime ateş düşer ağlarım..
VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN..
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE-İNADINA İLELEBETSatır içi resim 1
Saygılarımla..
Gülsev Eyüboğlu
26 Aralık 2013

Birinci bölüm..
Paylaş

17 Aralık 2013 Salı

KAZAKİSTAN KÜLTEKİN HATIRA PARASI ÇIKARDI..!

KAZAKİSTAN KÜLTEGİN HATIRA PARASI ÇIKARDI

12 Aralık 2013 tarihinde Kazakistan’da Göktürk abidelerinden “Kültegin” anıtı ile ilgili 1000 Tengelik hatıra parası çıkardı.
Kazakistan Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın 30 Mart 1995 tarih ve 2155 sayılı kanununa uygun olarak çıkarılan hatıra parada Merkez Bankasının Başkanı Kayrat Kelimbetov’un imzası bulunmaktadır.
Paradaki sembollere gelince, paranın sağ tarafında “Kazak ili” ve onun sağ alt tarafında uçan güvercin yer almaktadır. Paranın sol tarafında ortada ise Kültegin’in büstü, yukarı kısmında Kazakistan devlet sembolleri olan devlet arması ile milli bayrak resimleri görülmektedir.
Hatıra paranın arka tarafında eski Türk askerlerini sembolize eden kaya resimleri ve onların gerisinde Göktürk yazılı anıtları göze çarpmaktadır. Göktürk hatıra parasının nominal değeri 1000 tenge (yaklaşık 6,5 dolar) olup 10 milyon adet basılmıştır.
ABDULVAHAP KARA..

16 Aralık 2013 Pazartesi

TÜRK'ÜN DANDANAKAN ZAFERİ..VE DANDANAKAN"KANA KAN İNTİKAM"

TÜRK'ÜN DANDANAKAN ZAFERİ..

...............VE DANDANAKAN"KANA KAN İNTİKAM"

    M.S.800 lü yıllarda, Türk Devleti Hazar İmparatorluğunun parçalanmasıyla kargaşa içine düşen Türk Coğrafyasına Arap akınları başladı.
Türk Tarihine "Talkan"ve"Curcan (Gürcan)"TÜRK Soykırımı ve katliamları olarak geçen Arap saldırıları Türk Coğrafyasında çok kanlı çatışmalara sahne olmuştur "Curcan" bölgesinde bir günde 10000 çocuk, kadın, yaşlı Türk katledildiği, nehirlerin kan aktığı bu sindirme politikası güden yayılmacılık döneminde Gazneliler, Araplarla işbirliği içine girdiler.
Arap Ordularının yardımıyla darmadağın edilen Türk Coğrafyasında İslami bir devlet kurdular.

Bozkurt (Acina-Asena)Soyundan Göktürk Hanedanından olan Oğuzlar ve Karahanlılar, işgalci Araplarla işbirliği yapan Gazne'lileri çok aşağı görüyorlardı.
Gazne-İslam Devletinin Orduları Arap ve Farisilerden oluşmuş, önemli ordu komutanları ise Arap'tı.
Türkler, köleoğlu olarak bilinen Gaznelilere diş biliyorlardı.
Gaznelilerin kurduğu İslami Devlet, Büyük Türk Hakanlığını gölgede bırakmıştı.
Gazneliler çok ince bir siyasetle Oğuzlarla, Karahanlıların birleşmesine mani oluyor, Karahanlıları Oğuzlara, Oğuzları Karahanlılara karşı kışkırtıyor, TÜRKLERİN yeniden birleşmemesi için çok ince bir siyaseti sinsice adım adım yapılandırıyordu.

Arapların yayılmacı istilalarıyla yıpranan Karahanlılar , (Büyük Türk Hakanlığı) , 4 Ocak 1008 de bugünkü Afganistanın kuzeyinde Belh Şehri (Mevlananın doğduğu kent) yakınlarındaki Katar Ovasında Gazneliler tarafından ağır yenilgiye uğradılar.
Arap ve Gazneli saldırılarıyla güçsüz kalan Karahanlılar 1025 yılında anlaşma yapmak zorunda kaldılar.
Gazneli Sultan Mahmut, sulh anlaşmasında birinci şart olarak Karahanlılardan müttefik oldukları Selçuklular(Oğuzlar)la ittifaklarına son verilmesini istedi.
Gazneli Mahmut bu emeline ulaştıktan sonra bu sefer Oğuz Selçuk Yabgusu Arslan Beyi anlaşma görüşmeleri bahanesiyle davet etti ve asla hükümranlık şanına yakışmayacak bir kalleşlikle Oğuz Yabgusu Arslan Beyi tutsak alarak Hindistan'da Belencar Kalesine hapsetti.
Öz OĞUZ TÜRKlerinin Yiğit Komutanları TUĞRUL ve ÇAĞRI Beyler, amcaları TÜRK Yabgusu(Han soylu)Arslan Beyin intikamını almaya Ant içtiler !!

 Araplarla ittifak yapan Köleoğlu Gazneli Mahmut, Oğuzların Yabgusunu tutsak alarak Selçukoğullarına diz çöktüreceğini sandı ama aksine artık Gazneliler, Selçukluların amansız düşmanlarıydılar.
Selçuklular(Oğuzlar) , Araplarla ortak siyaset güderek kendi iktidar hırsları ve şansi menfaatleri uğruna TÜRK DEVLET'ine hayasızca ihanet edilen bu kalleşliği asla unutmadılar.
İntikam Ant ları"Kana Kan İntikam"dır.

 Onbinlerce yıllık Türk Coğrafyasında Büyük Türk Hakanlığı Karahanlıları düşmanla işbirliğiyle içten etkisizleştiren köleoğlu Gazneliler, sözde İslam adına aslında korkunç bir Arap Emperyalizmi uyguladır, Araplardan daha çok Arapçı oldular.
Arablara biat etmeyen Büyük Türk Hakanlığına bağlı Karahanlılar ve Selçukluları müslüman oldukları halde devamlı olarak kafir olarak andılar.
Arap Ulemalarının sözde DİN adına zihinlerine kazıdığı TÜRK düşmanlığını devam ettirdiler.

Selçukoğulları sürekli olarak işgal altındaki Türk toprakları Horasan ve Maveraünnehir'e akınlar yapıyordu.
1035 yılında kendilerinden kat kat üstün içerisinde Arap Birlikleri de bulunan Gazneli Ordusu, Özü TÜRK Kanı TÜRK Selcuklu Komutanı ÇAĞRI Bey tarafından imhaya yakın derecede bozguna uğratıldı, darmadağın edildi.
OĞUZ Yiğiti Çağrı bey;Hunhar Arap işgallerinde acımasızca soykırıma uğrayan ATAlarının intikamını almıştı

 Ancak TÜRK-Arap savaşları devam ediyordu.

Kardeş olan iki ölümsüz kahraman Çağrı Bey ve Tuğrul Bey;Selçukoğullarını tıpkı ATA Bilge Han ve kardeşi Kültigin gibi ikili yönetiyordu.
Bu ATA yönetim şekli geleceğin Batı Türk Devleti'nin temellerini atıyordu.

Ağustos 1038 de Nişapur fethedildi.
Büyük Türk Komutan Tuğrul Bey;Tus Kentinde kendi adına Hakan-Sultan-İmparator ünvanlarıyla hutbe okuttu.
Tuğrul Bey bu hutbeyle artık Türk Çoğrafyasında Türklerin Hakanı, diğer müslümanların Sultanı ve orada yaşayan hristiyanların İmparatoru olduğunu ilan etti.

Büyük TÜRK Milletinin egemenliği yeniden tamgalanmalıydı.
10000 yıllık TÜRK DEVLETİ nin yönetimi yenidenTÜRK'lerin olacaktı.

Artık vakti gelmişti.
Oğuzhanoğlu Selçuklular ve köleoğlu Gaznelilerin orduları 23 MAYIS 1040 günü DANDANAKAN Kalesinin eteklerinde DANDANAKAN Ovasında karşı karşıya geldiler.
Ölümsüz TÜRK Komutanları Çağrı Bey ve Tuğrul Bey'in komutasındaki Oğuz Han oğlu Selçuklu TÜRK Ordulanı'nın saldırı parolası" DANDANAKAN KANA KAN İNTİKAM"DI;TÜRK Savaş Sanatının bütün incelikleriyle vuruşuyordu.
Arap ve Farisilerin çoğunluğa sahip Köleoğlu Gazneli Ordusu perişan oldu.
İhanetlerinin bedelini çok ağır ödediler.

DANDANAKAN ZAFERİ, 800 lü yıllarda başlayan Arap Emperyalizmi (yayılma, sömürü) ile çok büyük sarsıntılar geçiren TÜRK ONURUNU Geri getirdi.
Büyük TÜRK Hakanlığı Oğuzlara geçti.
Yüz yıllar sonra kapalı kıtalar içine hapsolunan TÜRKLER DANDANAKAN ZAFERİ ile yeniden açık denizlere inme imkanını elde ettiler.

DANDANAKAN ZAFERİ; M.Ö.ki BATI HUN İmparatorluğu TAMGAsından sonra, TÜRKlerin yeniden M.S. BATI TÜRK İmparatorluğu diye anılan, BÜYÜK TÜRK SELÇUKLU, BÜYÜK TÜRK OSMANLI ve TÜRK DEVLETİ Türkiye Cumhuriyetinin sarsılmaz temellerinin atıldığı yerdir.

HER TÜRK DANDANAKAN ZAFERİ'NİN TÜRK BUDUNLARININ YENİDEN DİRİLİŞİ OLDUĞUNU BİLMELİDİR.

HER TÜRK;TÜRKÜN TÜRKTEN BAŞKA DOSTU OLMADIĞINI BİLMELİDİR..

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE İNADINA..
İLELEBET

Saygılarımla

Gülsev EYÜBOĞLU

11 Aralık 2013 Çarşamba

TÜRK YUMRUĞU ALİ ONBAŞI VE ESAT MAHMUT BOZKURT !

TÜRK YUMRUĞU ALİ ONBAŞI VE ESAT MAHMUT BOZKURT!

11 Aralık 2013, 22:24
"ALİ ONBAŞI..!

Size isterseniz hazin bahtlı Girit'imizden bir yiğitliği anlatatım.
Girit Katliamlarının sonuncusunda,Yedi düvel müdahale ettiler.Bunlar,İngiltere,Fransa,İtalya,Rusya idi.Gerçi daha önce Almanya ve Avusturya'da beraberdi.
İngilizler,Kandiya'da;güya katliamla ilgili gördükleri Türk'leri tevkif ettiler.Ve bahriye Divanı Harplerinde idama mahkum ederek Kandiya'da hükmü infaz ederek Şehit ettiler..!
Düşününüz bir kere;Girit Türk Memleketidir..Türk Hükümeti,Mutasarrafı,Hakimi Kandiya'da hazır,fakat bunlar işe karıştırılmıyor..Yabancı bir Devlet,kendi Kanunlarına göre Türk Topraklarında Türk'leri cezalandırabiliyor..!
Nasıl söylemeli..?
Osmanlı,Osmanlı'ya karşı !Türk Topraklarında yabancılar hüküm infaz ediyor !
Nerede ..?
Türk Hükümetinin,Türk Mahkemelerinin karşısında !..
Hakaretin,hakaret faciasının dehşetine bakınız..??
İngilizlerin mahkum ettikleri Türk'ler arasında ALİ ONBAŞI adında bir YİĞT vardır.
Elleri kelepçeli darağacının altına getiriliyor ve bir isteğinin olup olmadığı soruluyor..
"Bir su" diyor..
İngiliz neferi suyu verdiği anda,kelepçeyi başına vurmasıyla beraber,ingilizin canı orada çıkıyor.ALİ ONBAŞI,hunharca vücuduna indirilen İngiliz süngüleri altında elleri kelepçeli can veriyor.
İngilizler,ALİ ONBAŞI'nın Dirisini değil ölüsünü asabildiler..
ATALAR SÖZÜ:"ÖLÜME TÜKÜRÜRLER,DİRİME TÜKÜRTMEM."
TÜRK BÖYLEDİR..
ONU DEMİRLERE VURSALAR,ONUN İÇİN TESLİM OLMAK YOKTUR ANCAK TESLİM ALMAK VARDIR..ALİ ONBAŞI'DAKİ RUHUN DAHA BÜYÜK ÇAPTA UYGULAMASINI 1918 MÜTAREKE YILINDA GÖRECEĞİZ..
ALİ ONBAŞI'nın,İngiliz neferinin başında patlattığı kelepçe,o neferin başına vurulmamıştır..ALİ ONBAŞI o neferi tanımaz bile..
FAKAT VURULAN KELEPÇE,İNGİLİZ NEFERİNİN ŞAHSINDA İNGİLİZ İMPARATORLUK TACINA İNDİRİLMİŞ ÖLÜM SAÇAN BİR TÜRK YUMRUĞUDUR..!
TÜRK BUDUR,TEK BAŞINA KALDIĞI GÜN BİLE BÜTÜN İMPARATORLUĞA MEYDAN OKUYACAK GÜCÜ KENDİNDE BULUR..İMPARATORLUKLAR YIKIP,BUNLARIN ÜSTÜNDE İMPARATORLUK KURAN BİR MİLLETİN OĞLU,BAŞKA TÜRLÜ OLAMAZDI VE OLMADI..!
ŞİMDİ SORUYORUM SİZE..
ALİ ONBAŞI ÖLDÜ  DENİLEBİLİR Mİ ?
NASIL DENİLEBİLİR ?
ONDAN RUH ALIYORUZ,ONU YAŞIYORUZ..
RAHMETLİ SAMİH RİFAT'IN BİR BEYTİNİ ANMADAN GEÇEMİYECEĞİM;
"SINIRLARIMDA KALSA TEK BİR KOL,TEK BİR BİLEK..
TARİH ONU,BİR KILINÇ KABZASINDA GÖRECEK..
İŞTE ALİ ONBAŞI...!

YAZAR ESAT MAHMUT BOZKURT..

VEEE İŞTE BENDE DİYORUM Kİ İŞTE  KAHRAMAN ECDADIMIZ ESAT MAHMUT BOZKURT..!
EYYY SİZZZ ZEHİRLİ GENLİ TÜRK DÜŞMANLARI ŞEREFSİZ KANI BOZUKLAR,GÜNÜ GELDİĞİNDE(Kİ YAKINDIR)HAİN KAFALARINIZA İNECEK ÖLÜM SAÇAN TÜRK YUMRUĞU..
BİLİNE..
DERLEYEN
TÜRK GÜLSEV EYÜBOĞLU
12 ARALIK 2013..
VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN..
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE-İNADINA İLELEBET


2 Aralık 2013 Pazartesi

M.Ö 42 ..ROMA'LI KADIN AVUKAT HORTENSİA'NIN SAVUNMASI..!



M.Ö.42..ROMA'LI KADIN AVUKAT HORTENSİA'NIN SAVUNMASI..!


Roma'nın en iyi Avukatlarından olan Quintus Hortensius'un kızıdır HORTENSİA..
Oldukca güzel ,zeki,cesur ve asil bir kadındır..Hukuk Eğitimi almış ve çok başarılıdır..Ancak Erkek Egemen Roma Yönetiminin ,(Yasalarda olduğu halde)Kadın Yargıç olmaz direnişiyle Yargıç olamamıştır.Yılmayarak çok başarılı bir Avukat olmuştur..
       M.Ö.195 de Kartaca ile yapılan Savaş için çıkarılan Lex Oppia(felaket)Yasa'sında Kadınların 1 Ons'tan fazla altını olmasını ve renkli giysiler giymeleri yasaklanmış.
      Roma'lı Kadınlar bu Yasaya başkaldırdılar,Kadınların İlk Siyasi eylemi M.Ö.195 de oldu.
Aylarca Roma Caddelerinde hep bir ağızdan aynı anda Çığlık atarak eylemler yaptılar..
Tutuklandılar,taktaklandılar..Zorla Esir Galadyatörlere "metres"olarak verilerek cezalandırıldılar..
Çoğunluğu Kadın onurunu aşağılayan bu iğrenç Cezaya karşı"metres"olmaktansa intihar etmeyi seçtiler..Kaçabilenler,dağlara kaçtılar !
       Görülen o ki Erkek egemen toplumlarda Kadınlara,2055 yıl öncesinde de verilen Cezalarda da "Tecavüz"e uğramak uğratılmak iğrençliği ön plandadır..!
       Ancak TÜRK Yasalarında 2055 yıl öncesinde de ve sonraki yüzyıllarda da TÜRK Kadın'ı Yönetimlerde varolmuş,Erkek çocuklar ve Kız çocukları eşit yetiştirilmiştir..AT'a binme 3 yaşında öğretilmiş..Ok atmak,Kalkan ve Kargı Kullanmak 5 yaşında öğretilmeye başlanmıştır..
Kendini her türlü koşullarda savunmayı öğrenen TÜRK Kadını'na değil zorla tecavüz asla kendi istediği dışında yan gözle bile bakılamazdı..

      TÜRK Yasalarında;Erkek egemen değil Eşit egemenlik hükmü vardı..!

      Önce TÜRK Kadınlarının sahiplendiği ve VATAN Savunmasıyla Kanları ile Canları ile destekledikleri Ebedi BAŞBUĞ ATATÜRK;Arapçı zihniyetin sinsice hakim olduğu ve TÜRK Devleti'nde Hakları elinden alınan TÜRK Kadınlarına Kurduğu TÜRKİYE Cumhuriyeti ile yeniden yüzyıllar önceki haklarını verdi..(2055 yıl önceki cesur bir Kadını anlatmaya çalışırken,ATAMIZA minnettarlığımızı yazmam gerekti..)..

    Cesur Roma'lı kadın büyük direnişinden 153 yıl sonra Lex Oppius Yasa'sına Üçlü Roma yönetimi;Octavius,Marcus Emilius ve Lepidus,yeni maddeler koydu..
     Önlerine geleni özelliklede İktidar'a muhalif olanları Halk düşmanları ilan ederek mallarına mülklerine el koydular..Sıra Roma'lı Kadınlara geldi..
      Özellikle İktidara muhalif olan en zengin 1400 Kadın'ı sözüm ona vergilendirmek amacıyla hemen uygulanmak üzere genelge çıkardılar..
     İktidar'ın  kendilerine karşı çıkardığı Genelgeyi kabul etmeyen Roma'lı Kadınlar;başlarında Avukat HORTENSİA olmak üzere Forum Mahkemesi'ne gittiler..!

     VE HORTENSİA'NIN SAVUNMASI:

      "Eğer Hukuk'a ve Mahkeme'ye karşı bir hata ettiysek bizi cezalandırın.Ama biz sizi,halk düşmanı ilan etmek için oy kullanmadık.Ocaklarınızı söndürmedik,düşmanları size karşı kışkırtmadık,şan şeref ve statü kazanmanızı engellemedik.neden Suçu paylaşmadığımız halde cezayı paylaşıyoruz !
      Şanda Şerefte,Komutada,Siyasette bir payımız olmadığı halde niye vergi ödeyecekmişiz..??
Çünkü Savaş Var diyorsunuz.Ama ne zaman Savaş yoktu ki..?
      Galya'lılarla,Part'larla Savaşacaksanız gönüllü katkıda bulunuruz ama İÇ Savaşa Hayır..!"..


      HORTENSİA'NIN Savunmasına oldukca öfkelenen Mahkeme Heyeti,
Korumalarına (Lictorlar),Kadınları derhal dağıtmalarını emrettiselerde,oldukca kalabalık olan Kadınlar öylesine Avaz Avaz ÇIĞLIK(!)atmaya başladılar ki,Baltalı Lictorlar şaşkınlık içinde öylece kaldılar..!!
      Ertesi gün hemen anında Mahkeme Roma'lı Kadınlara uygulanacak Vergilendirmeyi iptal etti...!!
      ROMA,KADININ GÜCÜ KARŞISINDA GERİ ADIM ATTI..
      YA İŞTE BÖYLE...!

    Saygılarımla
    Gülsev EYÜBOĞLU
   02 Aralık 2013